Kambiyo Senedi Nedir? İtiraz Süresi Ne Kadar? Dilekçe Yazımı

Güncellenme Tarihi: 21 Nisan 2025 Yayınlanma Tarihi: 21 Nisan 2025

Ticari ilişkilerde güveni sağlamak ve alacak-borç dengesini düzenlemek amacıyla birçok hukuki araç kullanılmaktadır. Bu araçlardan biri de ödeme taahhüdünü yazılı şekilde güvence altına alan senetlerdir. İş dünyasında yaygın olarak kullanılan bu belgeler hem kişiler hem de şirketler arasında yapılan işlemlerde önemli bir rol oynar. 

Bu yazımızda, ticari hayatta sıkça karşılaşılan kambiyo senetleriyle ilgili temel bilgileri ve uygulamaya yönelik hukuki süreçleri kapsamlı biçimde ele alacağız. Senetlerin kullanımından doğabilecek itiraz, takip, dava ve zamanaşımı gibi durumlar adım adım açıklayacağız. Tarafların dikkat etmesi gereken süreler, yükümlülükler ve başvuru yöntemlerini aktaracağız. Aynı zamanda senet türleri arasındaki farkları tabloyla karşılaştırmalı olarak sunacağız.

Axess Kredi Kartı

Yıllık Ödeme

₺630

Alışveriş Faizi

%3,50

Gecikme Faizi

%3,80


%0 Faizli 25.000 TL'ye varan Taksitli Avans Fırsatı! İlk kez Axess kredi kartına başvuranlara özel.

Kambiyo Senedi Nedir?

Kambiyo senedi, ticari hayatta ödeme aracı olarak kullanılan ve kanunen geçerli sayılan kıymetli bir evraktır. En yaygın üç türü bono, poliçe ve çek olup, her biri belirli bir borcun ödeneceğini ya da ödeme talimatı verildiğini gösteren belgelerdir. Bu senetler, belirli bir tutarın, belirli bir kişiye, belirli bir tarihte ödeneceğini güvence altına alır. 

Kambiyo senetlerinin en önemli özelliklerinden biri, şekil şartlarına sıkı sıkıya bağlı olmalarıdır. Yani üzerinde yer alması gereken ibareler ve bilgiler eksikse geçersiz sayılabilirler. Ayrıca senedin geçerliliği, altta yatan borç ilişkisinden bağımsızdır. Bu da onları daha güçlü bir hukuki araç haline getirir. Ticari işlemlerde güveni artıran bu senetler, alacaklının hakkını hızlı bir şekilde tahsil etmesini sağlayarak icra takibini kolaylaştırır. Hem devredilebilir olmaları hem de düzenleyen tarafın taahhüdünü açıkça ortaya koymaları sayesinde kambiyo senetleri iş dünyasında sıkça tercih edilen ödeme araçları arasında yer alır.

Kambiyo Senedi İtiraz Süresi Ne Kadar?

Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan icra takiplerinde, borçlunun itiraz edebilmesi için belirli bir yasal süre vardır. Ödeme emri borçluya ulaştıktan sonra, itiraz hakkını kullanmak isteyen kişi en geç 5 gün içinde icra mahkemesine başvurmalıdır. Bu itiraz, senetteki borcun gerçekte mevcut olmadığı ya da imzanın kendisine ait olmadığı gerekçesiyle yapılabilir. 

Borçlu, 5 günlük itiraz süresini kaçırırsa icra takibi kesinleşir ve alacaklı haciz işlemi başlatabilir. Ama borçlunun geçerli bir mazereti varsa ve bunu belgeleyebilirse, engel ortadan kalktıktan sonra 3 gün içinde mahkemeye başvurarak geç itiraz yapma hakkı vardır. Mahkeme bu gerekçeyi kabul ederse, sanki itiraz süresi içinde yapılmış gibi işlem görür. Bu nedenle kambiyo senedine itiraz etmek isteyenlerin süreyi dikkatle takip etmesi büyük önem taşır.

kombiyi-senedi-itiraz-dilekcesi-nasil-yazilir

Kambiyo Senedi İtiraz Dilekçesi Nasıl Yazılır?

Kambiyo senedine dayalı icra takibine itiraz edilmek istendiğinde, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra hukuk mahkemesine başvurulması gerekmektedir. Bu başvuru, yazılı bir dilekçeyle yapılmalı ve usule uygun şekilde hazırlanmalıdır. Aşağıda dilekçenin nasıl yazılacağı adım adım açıklanmıştır:

1. Adım: Mahkeme Başlığının Yazılması

Dilekçeye, hitap kısmı ile başlanmalı ve başvuru yapılacak mahkemenin tam unvanı eksiksiz şekilde yazılmalıdır. Mahkemenin bulunduğu il veya ilçe adı belirtilerek, “... (İl/İlçe) İcra Hukuk Mahkemesi’ne” şeklinde ifade edilmelidir. Bu kısım, dilekçenin hangi yargı merciine sunulduğunu açıkça göstermesi açısından önem taşır ve dilekçenin resmi geçerliliği açısından gereklidir.

2. Adım: Taraf Bilgilerine Yer Verilmesi

Dilekçede, taraf bilgilerine eksiksiz ve doğru şekilde yer verilmelidir. Borçlunun adı, soyadı, T.C. kimlik numarası ve açık adresi yazılmalı; alacaklının da adı, soyadı (veya tüzel kişilikse unvanı) ile adresi belirtilmelidir. Eğer taraflardan herhangi birinin yasal temsilcisi veya avukatı varsa, bu kişilerin adı, soyadı, baro sicil numarası ve iletişim bilgileri de dilekçeye eklenmelidir. Bu bilgiler, mahkemenin tarafları doğru şekilde tanıması ve tebligatların usulüne uygun yapılabilmesi için zorunludur.

3. Adım: İcra Dosya Numarasının Belirtilmesi

Dilekçede, icra takibinin hangi dosya üzerinden yürütüldüğünün açıkça belirtilmesi gerekir. Bu nedenle takibe konu olan icra müdürlüğünün adı ve dosya numarası, ödeme emrinde yer aldığı haliyle eksiksiz olarak dilekçeye yazılmalıdır. Genellikle “... İcra Müdürlüğü’nün .../.... E. sayılı dosyası” ifadesi kullanılır. Bu bilgi, itirazın doğru dosya üzerinden değerlendirilmesini sağlar ve sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından temel bir unsurdur. Yanlış ya da eksik dosya numarası yazılması, dilekçenin geçersiz sayılmasına ya da işlem yapılamamasına yol açabilir.

4. Adım: Konunun Açıkça Yazılması

Dilekçenin konusu bölümü, mahkemenin başvurunun içeriğini hızlıca anlayabilmesi açısından açık ve öz biçimde yazılmalıdır. Bu kısımda, itirazın hangi gerekçeye dayandığı net olarak ifade edilmelidir. Genellikle “Borca İtiraz”, “İmzaya İtiraz” veya “Yetkiye İtiraz” gibi ifadeler tercih edilir. Eğer birden fazla itiraz sebebi varsa, örneğin hem borca hem de imzaya itiraz ediliyorsa, her biri ayrı ayrı belirtilmelidir. Konunun doğru yazılması, dilekçenin usulüne uygun değerlendirilmesini sağlar ve başvurunun hangi hukuki zeminde yapıldığını mahkemeye net şekilde gösterir.

5. Adım: İtiraz Gerekçesinin Açıklanması

Dilekçede, ödeme emrinin borçluya hangi tarihte tebliğ edildiği açıkça belirtilmelidir; çünkü itiraz süresi bu tarihe göre hesaplanır. Bu bilginin ardından, itirazın dayandığı gerekçeler ayrıntılı ve somut şekilde açıklanmalıdır. Eğer borca itiraz ediliyorsa, borcun gerçekte mevcut olmadığı, ödendiği ya da hatalı hesaplandığı gibi nedenler ortaya konmalıdır. İmzaya itiraz durumunda, senette yer alan imzanın borçluya ait olmadığı açıkça ifade edilmelidir. Yetki itirazında ise icra takibinin yanlış yerde başlatıldığı, yani yetkisiz bir icra dairesinde işlem yapıldığı belirtilmelidir. Tüm bu gerekçeler açık, net ve belgeye dayalı biçimde sunulmalıdır. Aksi halde mahkeme tarafından dikkate alınmayabilir.

6. Adım: Delillerin Eklenmesi

Dilekçede ileri sürülen iddiaların yalnızca sözlü beyanlara değil, somut belgelere dayanması büyük önem taşır. Bu nedenle borca ya da imzaya itiraz gerekçelerini destekleyen tüm belgeler dilekçeye eklenmelidir. Örneğin senet suretleri, ödeme yapıldığını gösteren banka dekontları, taraflar arasındaki yazışmalar, sözleşmeler vb. 

Bu belgeler, dilekçenin sonunda yer alan “Deliller” başlığı altında açık ve düzenli şekilde listelenmelidir. Her belge, mümkünse numaralandırılarak sunulmalı ve içeriği kısaca tanımlanmalıdır (örneğin: “Ek-1: Borcun ödendiğine dair banka dekontu”). Böylece mahkemenin, sunulan kanıtları kolaylıkla incelemesi ve itirazı sağlıklı şekilde değerlendirmesi sağlanır. Delil sunulmaması durumunda, itiraz gerekçeleri zayıf kalabilir ve başvurunun reddedilme riski artar.

7. Adım: Talebin Belirtilmesi

Dilekçenin sonuç ve talep bölümünde, mahkemeden ne istendiği açık, net ve hukuki dayanakla uyumlu şekilde belirtilmelidir. Bu kısımda genel ifadelerden kaçınılmalı; itirazın amacına uygun somut talepler yazılmalıdır. Örneğin, borca veya imzaya itiraz ediliyorsa “takibin durdurulmasına” ve “ödeme emrinin iptaline” karar verilmesi istenmelidir. 

Yetki itirazı söz konusuysa, “yetkisizlik nedeniyle takibin iptali” talep edilmelidir. Gerekli durumlarda, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesi talep olarak eklenebilir. Talep kısmının açıkça yazılması, mahkemenin karar verirken çerçeveyi doğru belirlemesine yardımcı olur ve hak kaybı yaşanmasının önüne geçer.

8. Adım: Tarih, İmza ve Eklerin Yazılması

Dilekçenin sonunda, düzenleme tarihi mutlaka belirtilmeli ve dilekçeyi sunan kişi tarafından ıslak imzayla imzalanmalıdır. İmza, dilekçenin geçerliliği açısından zorunlu bir unsurdur; imzasız dilekçeler işlem görmez. Ayrıca dilekçeye eklenen tüm belgeler “Ekler” başlığı altında sıralanmalı ve her biri numaralandırılarak tanımlanmalıdır (örneğin: “Ek-1: Ödeme emrinin tebliğ belgesi”, “Ek-2: Senet örneği” gibi). Bu hem mahkemenin belge incelemesini kolaylaştırır hem de dosyanın düzenli şekilde ilerlemesini sağlar. Tarih, imza ve ekler kısmının eksiksiz hazırlanması, dilekçenin usul yönünden geçerli sayılması için gereklidir.

Kambiyo Senedi İtirazında İspat Yükü Kimde?

Kambiyo senedine dayalı icra takibinde borçlu itiraz ettiğinde, ispat yükünün hangi tarafa ait olacağı yapılan itirazın türüne göre değişir. Eğer borçlu, senetteki imzanın kendisine ait olmadığını öne sürüyorsa bu durumda imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama sorumluluğu alacaklıya geçer. 

Alacaklının, bu iddiayı çürütebilmesi için resmi belge ya da bilirkişi incelemesi gibi güçlü deliller sunması gerekir. Ancak borçlu, borcun ödenmiş olduğunu, geçersiz sayıldığını ya da zamanaşımına uğradığını iddia ediyorsa, bu kez ispat yükü borçluya aittir. Yani borcun hukuken sona erdiğini ortaya koyan belgeleri sunmakla yükümlüdür. 

Benzer şekilde, icra takibinin yanlış yerde başlatıldığı öne sürülüyorsa, bunu ispatlama görevi de borçluya düşer. Kısacası imzaya itiraz hariç, kambiyo senedine dayalı itirazlarda iddiasını ortaya atan taraf, iddiasını somut belgelerle desteklemek zorundadır.

komibiyo-senedi-turleri-bono-police-cek-arasindaki-farklar

Kambiyo Senedi Türleri: Bono, Poliçe ve Çek Arasındaki Farklar

Ticari hayatın en yaygın kullanılan ödeme araçlarından biri olan kambiyo senetleri, alacak ve borç ilişkilerini yazılı güvence altına alan kıymetli evraklardır. Türk Ticaret Kanunu’na göre kambiyo senetleri üç ana gruba ayrılır: bono, poliçe ve çek. Her biri farklı amaçlarla kullanılır ve kendine özgü şekil şartları ile hukuki sonuçları vardır. Aşağıdaki tabloda, bu üç senet türü arasındaki temel farklar açık ve karşılaştırmalı şekilde özetlenmiştir:

ÖzellikBonoPoliçeÇek
TanımDüzenleyenin, belirli bir bedeli belirli bir tarihte ödemeyi taahhüt ettiği senet türüdür.Düzenleyenin, muhataba belirli bir bedeli lehtara ödemesi için talimat verdiği senet türüdür.Düzenleyenin, muhatap (genellikle banka) aracılığıyla lehtara belirli bir bedeli ödemesi için düzenlediği senet türüdür.
TaraflarDüzenleyen: Parayı ödemeyi taahhüt eden kişiDüzenleyen: Ödeme emrini veren kişiDüzenleyen: Çeki yazan kişi
Ödeme ŞekliBelirli bir tarihte ödeme taahhüdü verir.Belirli bir tarihte ödeme emri verir.Görüldüğünde veya belirli bir tarihte ödeme emri verir.
Kullanım AmacıVadeli borçların ödenmesini garanti altına almakTicari işlemlerde ödeme talimatı vermekNakit yerine ödeme aracı olarak kullanmak
Şekil Şartları“Bono” veya “emre yazılı senet” ibaresi- “Poliçe” ibaresi- “Çek” ibaresi
Tedavül ŞekliEmre yazılı ciro ile devredilebilir.Emre yazılı ciro ile devredilebilir.Emre, nama veya hamiline yazılı ciro veya teslim ile devredilebilir.
Hukuki DayanakTürk Ticaret Kanunu m. 688-700Türk Ticaret Kanunu m. 670-688Türk Ticaret Kanunu m. 780-823

Kambiyo Senedine Karşı Menfi Tespit Davası Nasıl Açılır?

Kambiyo senedine karşı menfi tespit davası açmak için öncelikle yetkili ve görevli mahkemeye başvurulması gerekir. Bu tür davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Eğer bulunduğunuz yerde ticaret mahkemesi yoksa, asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Dava dilekçesinde, davacının (yani borçlu olduğunu iddia eden kişinin) kimlik ve adres bilgileri, davalı alacaklının bilgileri, kambiyo senedine ilişkin takip dosyasının numarası ve hangi icra dairesinde yürütüldüğü açıkça belirtilmelidir.

Dilekçede, davacının borçlu olmadığına dair iddiası gerekçeleriyle birlikte açıklanmalı ve bu iddiayı destekleyen yazılı deliller eklenmelidir.

Dava açılırken aynı zamanda icra takibinin durdurulmasını sağlamak için mahkemeden ihtiyati tedbir talep edilebilir. Takip başlamadan önce dava açılmışsa, teminat gösterilerek bu tedbir alınabilir. Takip başladıktan sonra dava açılmışsa, borcun tamamının icra dosyasına yatırılması ve ek olarak mahkemenin belirleyeceği tutarda teminat sunulması gerekir.

Dava dilekçesi hazırlandıktan sonra yetkili mahkemeye sunulur ve harç ile gider avansı ödenerek dava resmen açılmış olur. Ardından dava süreci başlar ve mahkeme, tarafları dinleyip delilleri inceledikten sonra borçluluk durumuna ilişkin hükmünü verir. 

Kambiyo Senedinde Zamanaşımı Süresi Kaç Yıldır?

Kambiyo senetlerinde zamanaşımı süresi, senedin türüne ve taraflar arasındaki ilişkiye göre değişir. Bono ve poliçelerde, düzenleyene karşı açılacak davalarda zamanaşımı süresi vade tarihinden itibaren üç yıldır. Eğer dava, senedi ciro eden önceki alacaklılara karşı açılacaksa bu süre, protesto tarihinden itibaren bir yıl olur. Ödeme yapmış bir cirantanın, kendisinden önceki cirantalara karşı rücu hakkı ise altı ay içinde kullanılmalıdır. Çeklerde ise durum biraz farklıdır. Çek düzenlendikten sonra ibraz süresi dolduktan itibaren tüm sorumlulara karşı üç yıllık bir zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Bu süreler içinde dava açılmaz veya icra takibi başlatılmazsa, senet zamanaşımına uğrar ve kambiyo senedine özgü takip yolları kullanılamaz. 

Ancak bu durumda senet, alacağın varlığını gösteren bir belge olarak kabul edilip genel mahkemelerde temel borç ilişkisine dayanılarak talepte bulunulabilir. Zamanaşımı süresi dava açılması, icra takibi başlatılması gibi işlemlerle kesilir ve bu tür işlemlerden sonra süre yeniden işlemeye başlar. Bu nedenle alacaklıların haklarını kaybetmemesi için bu süreleri dikkatle takip etmesi gerekir.

Kambiyo Senedi ile İlamsız İcra Takibi Yapılabilir mi?

Evet, kambiyo senetlerine dayanarak ilamsız icra takibi yapılabilir ve bu yöntem, İcra ve İflas Kanunu’nun 167. maddesinde düzenlenmiştir. Uygulamada kambiyo senetlerine özgü haciz yolu olarak bilinir ve alacaklıya mahkeme kararı olmadan doğrudan icra takibi başlatma imkanı tanır. 

Alacaklı, geçerli bir çek, bono veya poliçeyi icra dairesine sunarak senedin aslı ve onaylı örnekleriyle birlikte takip talebinde bulunur. İcra müdürlüğü, senedin geçerliliğini ve vade tarihini kontrol ettikten sonra borçluya ödeme emri gönderir. Borçlu, tebliğden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak borca veya imzaya itiraz edebilir. Ancak bu itiraz, takibi doğrudan durdurmaz, yalnızca satış işlemlerini engeller. Bu takip yolu hızlı sonuç alınmasını sağlasa da, usul kurallarına uygun hareket edilmesi gerekir.

Kategoriler: Banka, Günlük Yaşam

Deniz Durur

Deniz Durur

Finans Yazarı