Geliştirdiğimiz ek hesap faiz hesaplama aracı (kredili mevduat hesaplama) sayesinde, bankalardaki ek hesap bakiyene uygulanan faiz oranı üzerinden ne kadar ödeme yapacağını kolayca öğrenebilirsin! Vade süresi, kullanılan tutar ve günlük faiz oranı gibi verileri girerek, ek hesap faizi nasıl hesaplanır sorusuna anında yanıt alabilir, toplam ödeme yükünü önceden hesaplayabilirsin.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) belirlediği düzenlemelere göre 2025 yılında KMH için uygulanabilecek azami akdi faiz oranı aylık %5,00'dir. Gecikme durumunda ise bu oran aylık %5,30'a çıkmaktadır. Bu oranlar, bankaların KMH ürünleri için uygulayabilecekleri en yüksek faiz oranlarını temsil eder; ancak bankalar, rekabet koşulları ve müşteri ilişkileri çerçevesinde daha düşük oranlar da sunabilirler.
Ek hesap, bankalar tarafından müşterilere sunulan ve vadesiz hesaba bağlı olarak tanımlanan ek bir kredi limiti olarak kullanılmaktadır. Hesap bakiyesi yetersiz olduğunda, bu limit dahilinde harcama yapılabilmekte, para çekilebilmekte ya da fatura ödemeleri gerçekleştirilebilmektedir. Sistemin işleyişi, bakiyenin eksiye düşmesine olanak tanıyan bir yapı şeklinde çalışmaktadır. Söz konusu limit, müşterinin gelir durumu ve kredi geçmişi dikkate alınarak banka tarafından belirlenmektedir. Ek hesap, çeşitli bankalarda avans hesap, açık hesap, artı para, nakit avans hesabı veya kredili mevduat hesabı (KMH) gibi isimlerle anılmaktadır.
Kısaca ifade etmek gerekirse, ek hesap acil nakit ihtiyacına karşı bir güvence olarak sunulmakta, ancak kullanıma bağlı olarak günlük faiz işletilmektedir. Bu nedenle yalnızca ihtiyaç duyulan tutar kadar ve kısa süreli kullanılması, oluşabilecek maliyetlerin azaltılması açısından önemlidir.
Ek hesap, banka kartıyla yapılan alışverişlerde, ATM’den nakit çekimlerinde ya da fatura ve otomatik ödeme işlemlerinde, tanımlı limit kapsamında işlem yapılmasına olanak sağlar. Bu limitten kullanılan tutar için günlük faiz uygulanır ve bu faiz genellikle ay sonunda ya da bankanın belirlediği ekstre tarihinde tahsil edilir.
Hesaba para girişi gerçekleştiğinde, bu tutar öncelikli olarak ek hesap borcunun kapatılmasında kullanılmaktadır. Bazı bankalar tarafından, ek hesap üzerinden belirli tutarların taksitli şekilde geri ödenmesine olanak tanıyan seçenekler de sunulmaktadır. Bu sayede acil nakit ihtiyaçları için kısa vadeli bir çözüm oluşturulmuş olmaktadır. Ancak söz konusu sistemin sürekli ve kontrolsüz şekilde kullanılması durumunda, zamanla yüksek faiz yükü oluşabilmekte ve borçlanma riski artabilmektedir. Bu nedenle ek hesap kullanılmadan önce faiz oranlarının ve geri ödeme koşullarının dikkatlice değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taksitli ek hesap, ek hesap limiti içinde belirlenen bir tutarın taksitlere bölünerek kullanılmasına olanak sağlayan bir bankacılık ürünüdür. Yani ihtiyaç duyulan para peşin olarak alınabilir ve geri ödemesi belirli vadelerde, aylık taksitlerle yapılabilir. Bu hizmet sayesinde, acil ya da planlı nakit ihtiyaçlarının taksitli şekilde geri ödenmesi sağlanmaktadır. Genellikle 500 TL ve üzeri tutarlar için, 2 ila 12 ay arasında değişen vade seçenekleri sunulmakta olup; uygulanacak vade ve limit koşulları bankalara göre farklılık gösterebilmektedir.
Taksitli kullanım işlemleri, bankaların mobil uygulamaları, internet şubeleri, ATM’leri ya da fiziki şubeleri aracılığıyla gerçekleştirilebilmektedir. Faiz oranları ve geri ödeme koşulları, her banka tarafından farklı şekilde belirlenmekte; bazı bankalar dosya masrafı gibi ek ücretler talep ederken, bazıları bu işlemleri ücretsiz olarak sunmaktadır. Taksitli olarak kullanılan tutar, belirlenen taksit tutarlarıyla her ay eşit şekilde geri ödenmektedir. Ödemelerin gecikmesi durumunda ise gecikme faizi uygulanabilmekte ve müşterinin kredi sicili olumsuz etkilenebilmektedir.
Ek hesap faiz hesaplama ile KMH faiz hesaplama işlemleri arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Ek hesap ve Kredili Mevduat Hesabı (KMH), bankalar tarafından farklı isimlerle sunulsa da aynı finansal ürün olarak kabul edilmektedir. Avans hesap, açık hesap, artı para, nakit avans hesabı gibi adlarla da anılabilen bu hesap türü, vadesiz mevduat hesaplarına tanımlanan bir kredi limiti şeklinde sunulmaktadır.
Her iki hesap türünde de faiz hesaplaması, kullanılan tutar ve kullanım süresi dikkate alınarak günlük bazda yapılmaktadır. Aylık faiz oranı, ilgili banka tarafından Merkez Bankası’nın belirlediği yasal sınırlar çerçevesinde belirlenmektedir. Bu oran 30’a bölünerek günlük faiz oranı elde edilmektedir. Kullanım süresi boyunca işleyen faiz tutarına, %15 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ve %15 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) de eklenmektedir. Tüm bu kalemler, toplam geri ödeme tutarını oluşturmaktadır.
Ek hesap kullanıldığında, dönem sonunda bankalar tarafından belirli bir tutarda asgari ödeme yapılması beklenir. Ek hesap asgari ödeme hesaplama, genellikle kullanılan anapara borcunun belli bir yüzdesi üzerinden yapılır ve bu oran bankadan bankaya değişiklik gösterebilir. Örneğin bazı bankalarda bu oran %10 olabilirken, bazılarında daha yüksek veya düşük olabilir. Eğer ek hesap taksitli olarak kullanılmışsa, asgari ödeme tutarı doğrudan aylık taksit tutarı olarak belirlenir. Yani borç vade süresine bölünerek her ay eşit şekilde ödenmesi gereken tutar asgari ödeme olur.
Asgari ödeme zamanında yapılmadığında, hem kalan borç üzerinden akdi faiz, hem de asgari ödeme tutarı üzerinden gecikme faizi işlemeye başlar. Bu faizlere ek olarak %15 oranında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ve %15 oranında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) de uygulanır. Bu nedenle borcun zamanında ödenmesi hem ek maliyetlerin artmasını engeller hem de kredi notunun olumsuz etkilenmesini önler. Ek hesap asgari ödeme hesaplama yöntemi ve hangi oranın uygulandığı bankadan bankaya değişebileceği için en güncel ve doğru bilgiye ulaşmak adına bankaların resmi kaynakları takip edilmelidir.
Ek hesap kullanıldığında ya da hesaba para yatırıldığında borcun geri ödenmesi gerekir. Borç kapatılmadığı takdirde, günlük faiz işlemeye devam eder ve ek vergiler de maliyeti artırır. Bu nedenle ek hesap borcunun nasıl ve hangi yollarla ödeneceği bilinmelidir. Aşağıda bu sürecin nasıl işlediği adım adım açıklanmıştır:
1. Adım: Borç Durumunun Kontrol Edilmesi
Ek hesap borcunun mevcut durumu, bankanın mobil uygulaması, internet bankacılığı, ATM veya müşteri hizmetleri aracılığıyla görüntülenebilir.
2. Adım: Ödeme Yönteminin Seçilmesi
Borcun manuel olarak mı, yoksa otomatik olarak mı ödeneceği belirlenir. Hesaba para yatırıldığında, borcun otomatik olarak kapatılacağı bilinmelidir. Alternatif olarak manuel ödeme yapılması da tercih edilebilir.
3. Adım: Ödeme İşleminin Gerçekleştirilmesi
Mobil bankacılık ya da internet şubesine giriş yapılarak “Krediler” veya “Borç Ödeme” menüsünden ek hesap borcu seçilir. ATM üzerinden işlem yapılacaksa, ana menüden “Hesaplarım” > “Ek Hesap” adımları izlenir. Şube aracılığıyla ödeme yapılacaksa, müşteri temsilcisi yönlendirmesiyle işlem tamamlanır.
4. Adım: Otomatik Ödemenin Kontrolü
Eğer faiz ödeme günü gelmişse ve vadesiz hesapta yeterli bakiye bulunuyorsa, faiz ve vergi tutarlarının otomatik olarak tahsil edileceği göz önünde bulundurulmalıdır. İşlem sonrası borcun kapatılıp kapatılmadığı kontrol edilmelidir.
5. Adım: Taksit Ödemesinin Yapılması
Ek hesap taksitli kullanıldıysa, her ay belirlenen ödeme tarihine göre taksitlerin yatırılması gereklidir. Gecikme durumunda faiz işletileceği ve kredi notunun etkilenebileceği unutulmamalıdır.
Ek hesap borcu, ödeme güçlüğü yaşandığında ek hesap yapılandırma yöntemiyle daha uygun koşullarda geri ödenebilir. Ek hesap borcu yapılandırma, bankaların kendi politikalarına göre değişiklik gösterdiği için süreç her kurumda farklı şekilde ilerleyebilir.
İlk olarak mevcut borcun tutarı, işleyen faiz oranı ve ödeme durumu net bir şekilde değerlendirilmelidir. Daha sonra, yapılandırma talebi bankaya iletilerek yeni bir ödeme planı talep edilebilir. Banka, başvuru sonrası müşteriye aylık ödeme tutarlarını, faiz oranını ve toplam geri ödeme miktarını içeren bir teklif sunar. Bu teklif onaylandığında, yeni koşulları kapsayan bir ek hesap borcu taksitlendirme sözleşmesi imzalanır.
Bazı bankalar bu imkanı doğrudan sunarken, bazıları ise borç transferi kredisi gibi alternatiflerle yapılandırma sağlar. Her durumda, teklif edilen ödeme planı dikkatle incelenmeli ve ödeme disiplinine sadık kalınmalıdır. Gecikme yaşanması durumunda yapılandırma bozulabilir ve kredi notu olumsuz etkilenebilir. En doğru ve güncel bilgiye ulaşmak için ek hesap yapılandırma sürecine başlamadan önce bankanın müşteri hizmetleri veya resmi internet kanalları üzerinden bilgi alınması önemlidir.
Ek hesap limiti, vadesiz mevduat hesabına bağlı olarak tanımlanan ve hesapta yeterli bakiye bulunmadığında kullanılmak üzere sunulan bir kredi tutarı olarak belirlenmektedir. Bu limit, bankalar tarafından müşterinin gelir durumu, kredi notu ve genel finansal geçmişi dikkate alınarak oluşturulmaktadır. Söz konusu limitler, bankadan bankaya farklılık gösterebilmektedir.
Limit artışı veya azaltılması talepleri, müşteriler tarafından bankanın mobil uygulaması, internet şubesi, müşteri hizmetleri veya fiziksel şubeler aracılığıyla iletilebilmektedir. Bu talepler, banka tarafından mevcut kredi politikaları ve kişinin finansal durumu doğrultusunda değerlendirilmektedir.
Ek hesap limiti, müşterinin talebi doğrultusunda düşürülebilir. Bu işlem genellikle bankaların mobil uygulamaları, internet şubeleri, müşteri hizmetleri veya fiziksel şubeleri aracılığıyla yapılabilir. Mobil veya internet şubesi üzerinden “Başvurular” menüsünden “Ek Hesap” seçeneğini seçerek limit düşürme işlemini gerçekleştirebilir. Ancak her banka bu işlemi dijital kanallar üzerinden sunmamaktadır.
Bazı bankalarda limit düşürme talepleri yalnızca belirli limit aralıklarında kabul edilmekte ya da doğrudan şube üzerinden yapılması istenebilmektedir. Bu nedenle ek hesap limitini düşürmek isteyen kullanıcıların öncelikle bankalarının dijital kanallarını kontrol etmesi gerekir. Bu mümkün değilse, müşteri hizmetleri ya da en yakın şube üzerinden talepte bulunması gerekmektedir.
Ek hesap borcu zamanında ödenmediğinde, kullanıcıyı hem mali hem de hukuki açıdan ciddi sonuçlar bekler. Öncelikle kullanılan tutar üzerinden günlük faiz işlemeye devam eder ve bu faize ek olarak yasal vergiler olan %15 Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ile %15 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) uygulanır. Bu durum, kısa sürede borcun katlanmasına neden olabilir.
Ek hesap borcu ödenmezse kredi notu da olumsuz etkilenir. Bu da gelecekte ihtiyaç duyulabilecek kredi, kredi kartı veya finansman başvurularının reddedilme ihtimalini artırır. Eğer borç uzun süre ödenmezse, banka tarafından yasal takip süreci başlatılabilir ve dosya icraya devredilebilir. Bu süreçte hem icra masrafları hem de avukat ücretleri gibi ek maliyetler devreye girer. Bu tür olumsuzlukların önüne geçmek için borç kontrol altında tutulmalı, ödeme zorluğu yaşanıyorsa vakit kaybetmeden bankayla iletişime geçilerek yapılandırma gibi alternatif çözümler değerlendirilmelidir.
Ek hesap kullanımında yalnızca faiz ödemesi yapılması, borcun kapanması açısından yeterli değildir. Faiz ödemesiyle birlikte yalnızca o döneme ait kullanım maliyeti karşılanmış olur. Ancak anapara borcu yerinde kalır. Anapara ödenmediği sürece, her gün üzerinden yeniden faiz işlemeye devam eder. Bu faize ek olarak %15 oranında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) ve %15 oranında Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) de uygulanır.
Yani, ek hesabın yalnızca faizinin ödenmesi borcun ertelenmesini sağlar ancak borcu azaltmaz. Uzun vadede bu durum toplam borcun artmasına ve kişinin finansal yükünün büyümesine neden olabilir. Ek Hesap borcunun tamamen kapatılabilmesi için hem faiz hem de anapara tutarının ödenmesi gerekir. Aksi takdirde borç sürekli dönerek ilerler ve faiz yükü giderek ağırlaşır.