Eşin Kredi Borcu Diğer Eşi Bağlar mı? Olumsuz Etkiler mi?

Eşin kredi borcunun diğer eşi etkileyip etkilemediği, bu süreçte aile faktörünün önemi ve eşi icralık olan birinin kredi çekip çekemeyeceğine dair bilgiler!
Güncellenme Tarihi: 3 Temmuz 2025 Yayınlanma Tarihi: 1 Temmuz 2025

Evlilik sürecinde eşler, duygusal ortaklığın yanı sıra ekonomik ve hukuki açıdan da işbirliği içindedir. Bu süreçte kedi kullanımı, borç ilişkileri ve malvarlığı paylaşımlarında eşlerin durumu, banka ve diğer finansal kurumlar tarafından önemlidir. Eşlerden birinin kredi notu, icra takibi ya da borç durumu, diğer eşin mali işlemlerini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyebilir. 

Bu yazımızda bir eşin kredi borcunun diğer eşi bağlayıp bağlamadığını, kredi notunun diğer eşi olumsuz etkileyip etkilemediğini ve kredi notu değerlendirmesinde aile faktörünün etkilerini ele alacağız. Ayrıca eşi icralık olan birinin kredi çekebilme durumunu, eşin borcu nedeniyle diğer eşin banka hesabının haczedilme olasılığını ve yasal takipte olan eş nedeniyle diğer eşin kredi çekme ihtimalini inceleyeceğiz.  

Eşin Kredi Borcu Diğer Eşi Bağlar mı?

Hayır, eşlerden birinin bireysel olarak çektiği ihtiyaç kredisi ya da kredi kartı borcu, diğer eşi hukuken bağlamaz. Türk Medeni Kanunu'na göre, her eş kendi borçlarından sorumludur ve bu tür kişisel borçlar nedeniyle diğer eşin maaşına, mal varlığına ya da banka hesaplarına haciz konulması mümkün değildir. Ancak bazı durumlarda bu kuralın istisnaları olabilir. 

Türkiye’de yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin borç sorumluluğun belirlenmesinde önemli bir etkiye sahiptir. Örneğin, alınan kredi ev giderleri, çocukların eğitimi ya da ortak yaşamı ilgilendiren harcamalar için kullanılmışsa ve bu durum belgelenebiliyorsa, bu borçlar evlilik birliğini ilgilendiren borçlar olarak değerlendirilebilir. Bu gibi durumlarda mal rejimi devreye girer. Taraflar arasında “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerliyse ve bu krediyle edinilen mal ortak kabul ediliyorsa, boşanma halinde borcun paylaşımı da gündeme gelebilir.

Bireysel ihtiyaç kredisi ve kredi kartı borçları gibi kişisel borçlardan yalnızca borcu yapan eş sorumlu olduğu için borçlar nedeniyle diğer eşin malvarlığına ve maaşına haciz konulması mümkün değildir. Ayrıca eşlerden biri şahıs şirketi ya da başka bir işletmenin sahibiyse, bu işletmeye bağlı borçlardan diğer eş doğrudan sorumlu tutulmaz. Ancak eş, bu borçlara ya da işletmeye kefil olduysa veya işletmeye belirli bir miktar sermaye koyduysa, bu borçtan sorumlu tutulabilir.

%0 Faizli ₺85.000

Oran

%0 (Faizsiz)

Kredi

₺60.000

Taksitli Avans

₺25.000


Yeni müşterilere özel 3 ay vadeli %0 faizli 60.000 TL’ye varan kredi ve %0 faizli 3 ay vadeli 25.000 TL’ye varan taksitli avans fırsatı için hemen başvur!

Eşin Kredi Notu Diğer Eşi Olumsuz Etkiler mi?

Eşin kredi notu, genel olarak diğer eşin kredi notunu doğrudan etkilemez ancak bazı istisnai durumlarda etkiye neden olabilir.  Bankacılık sisteminde kredi notları bireysel olarak hesaplanır. Bu durumda her bireyin kendi finansal geçmişi dikkate alınır. Yani eşlerden birinin kredi notunun düşük ya da yüksek olması, diğerinin kredi notuna otomatik olarak etki etmez. Bu durum; ihtiyaç, taşıt ve hatta bireysel konut kredisi başvurularında da geçerlidir. Dolayısıyla bir eşin piyasaya olan borcu ya da yasal takibi, diğer eşin kredi notunu olumsuz etkilemediği gibi doğrudan düşürmez.

Ancak bazı özel durumlar, istisna oluşturarak diğer eşi olumsuz etkileyebilir. Özellikle konut kredisi gibi yüksek tutarlı ve uzun vadeli krediler için başvuru talebinde bulunan kişinin eşi de mali olarak değerlendirmeye alınır. Bankalar bu süreçte diğer eşin gelirine, mevcut borç durumuna ya da yasal takip durumuna dikkat eder. Ancak bu durum, doğrudan bir not düşüşü yaratmaz, kredi başvurusunun olumsuz değerlendirilmesine etki edebilir.

Ayrıca kefillik ilişkisi de son derece önemli bir durumdur. Bir eşin geçmişte aldığı krediye kefil olan diğer eş, bu kredilerin düzenli ödenmemesi halinde bankalar tarafından riskli görünebilir. Bu durumda kefil olan eşin kredi notu olumsuz etkilenebilir. Nitekim, eşin kredi notu doğrudan diğer eşin kredi notuna zarar vermez. Ancak kefillik, yüksek meblağlı krediler ve ortak gelir değerlendirmesi gibi durumlarda dolaylı etkilerde bulunabilir. Bu nedenle kredi planlaması yaparken yalnızca kişinin kendi finansal geçmişi değil, eşinin mali durumu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Kredi Notu Değerlendirmesinde Aile Faktörü Ne Kadar Önemli?

Kredi Notu Değerlendirmesinde Aile Faktörü Ne Kadar Önemli?

Kredi başvurularının değerlendirilmesinde esas olan başvuru sahibinin bireysel mali geçmişidir. Ancak kredi başvurularını dolaylı da olsa bazı durumlarda aile faktörü de etkileyebilir. Konut kredisi gibi yüksek tutarlı ve uzun vadeli kredilerde genel olarak başvuru sahibinin dışında diğer eşin gelir durumu ve kredi notu da bankalar tarafından göz önünde bulundurulabilir. Bu durumun nedeni ise konut gibi mülkiyete konu olan mal varlıklarında diğer eşin hak sahibi olmasıdır. 

Kredi notu değerlendirmesi, bankaların kredi başvurularında dikkat ettiği önemli bir kriterdir. Bankalar ise bu süreçte kredi geri ödeme riskini düşük tutabilmek için evli bireylerin hanehalkı gelirlerini ve diğer eşin finansal geçmişine dikkat eder. Dolayısıyla eşin kredi notunun düşük olması ya da onun adına yasal takip sürecinin başlatılması, kredinin onay sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Ancak kredi başvurusu yapan kişi kendi geliri ile rahat bir şekilde geri ödeme yapabiliyorsa, bu durumda eşin mali durumu sürece dahil edilmeyebilir. 

Eş Durumuna Bakmadan Kredi Veren Bankalar Hangileri?

2025 yılında eş durumuna bakmadan kredi veren bankalar şeklinde bir süreç bankalar nezdinde bulunmamaktadır.  Ancak benzer anlamda kredi notu düşük, yasal takipte bulunan ya da icra durumundaki bireylere daha kolay kredi veren bankalardan bahsedilebilir.

Bu bankalar ise şu şekilde sıralanabilir;

Banka Adı
Türkiye İş Bankası
Ziraat Bankası
Garanti BBVA
VakıfBank
Ziraat Bankası
Enpara
Akbank
QNB
ING Bank

Eşi İcralık Olan Biri Kredi Çekebilir mi?

Evet, eşi icralık olan bir kişi kredi çekebilir. Ancak bu durum başvuru talebinde bulunulan kredinin türüne, kredinin miktarına ve başvuru sahibinin finansal durumuna göre farklılık gösterebilir. Bankalar, ihtiyaç kredisi gibi bireysel nitelikteki kredi başvurularında başvuru yapan kişinin kredi notuna, gelir durumuna ve mevcut borç miktarına dikkat eder. Bunun gibi kredilerde icralık olup olmaması, değerlendirme sürecine dahil edilmez. Dolayısıyla, kişinin kredi notu yüksekse ve düzenli bir geliri varsa, eşi icralık olsa bile ihtiyaç kredisi alabilir.

Ancak bu durum konut veya taşıt kredisi gibi yüksek tutarlı ve uzun vadeli kredilerde değişiklik gösterir. Bu kredilerde bazı bankalar, krediye konu olacak malın ortak mülkiyet konusu olabileceğini göz önünde bulundurur ve diğer eşin finansal geçmişini de incelemek isteyebilir. Özellikle yüksek tutarlı kredilerde bazı bankalar, teminat ya da kefalet isteyebilir. Bu durumda eşine kefil olan birey, icralık durumda kredi sürecinden doğrudan etkilenebilir.  

Ancak sonuç, büyük olasılıkta başvuru sahibinin mali yeterliliğine dayanır. Başvuran kişinin kredi skoru yüksekse, gelir durumu krediyi karşılayacak nitelikte ise ve mevcut borç tutarı düşükse bankalar, eşin icralık olmasını göz ardı edebilir.

İcralık Olanlara Kredi Veren Bankalar - 2025 başlıklı yazımızı okuyarak konu hakkında detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Eşimin Borcu Yüzünden Evime Haciz Gelir mi?

Hayır, evin tapusu kişinin kendi adına kayıtlı ise eşinin borcu nedeniyle evine doğrudan haciz gelmez. Haciz işlemi, yalnızca borçlunun mülkiyetinde bulunan taşınır ve taşınmaz malvarlığı unsurlarına uygulanabilir. Ancak mal varlıklarının müşterek mülkiyet kapsamında edinilmiş olması halinde, borçluya ait pay üzerinde haciz uygulanması mümkündür.

Eşimin Yasal Takipte Olması Kredi Çekmemi Engeller mi?

Eşin yasal takipte olması, bireyin kredi kullanımını doğrudan engellemez. Ancak başvurulan kredinin türü ve tutarı, bu durumun belirlenmesine yardımcı olur. Türk Medeni Kanunu’na göre her birey, kendi borçlarından sorumlu tutulur. Ancak bankalar kredi başvurularını değerlendirirken, başvuru yapan kişinin gelir durumunu ve kredi notunu incelemenin yanı sıra kişinin evli olması halinde eşinin mali durumunu da göz önünde bulundurabilir. Özellikle konut kredisi ve taşıt kredisi gibi yüksek tutarlı kredilerde bu duruma sıkça rastlanır. 

Konut kredisi ve taşıt kredisi gibi kredi türlerinde bankalar, borç ödeme kapasitesi ile kişinin hane gelirini birlikte inceleyebilir. Eşin devam eden bir yasal takip süreci bulunuyorsa, kredi başvurusu riskli kabul edilerek başvuru onaylanmayabilir.  

Yasal Takip Nedir, Kaç Gün Sürer? Nasıl Kaldırılır? başlıklı yazımızı okuyarak yasal takip hakkında kapsamlı bilgilere ulaşabilirsiniz.

Eşin Borcu Nedeniyle Diğer Eşin Banka Hesabı Haczedilebilir mi?

Eşin Borcu Nedeniyle Diğer Eşin Banka Hesabı Haczedilebilir mi?

Türk Medeni Kanunu’na göre her birey kendi borçlarından sorumlu tutulur. Bu kapsamda eşlerden birinin borcu nedeniyle diğer eşin banka hesabına haciz konulamaz. Dolayısıyla borçlu olmayan eşin maaşı ya da banka hesabı, eş durumundan kaynaklı olarak haczedilemez. Ancak bu kuralın bazı istisnaları vardır. Bu istisnalar aşağıdaki gibi sıralanabilir;

  • 1.İstisna: Kefillik Durumu: Eğer borç, kefillik yolu ile üstlenilmiş ise yani eşlerden biri, diğer eşin borcuna kefil olduysa, kefil olan eş, borçtan sorumlu tutulabilir. Bu durumda eşin banka hesabına haciz konulabilir.
  • 2.İstisna: Mal Rejimi Etkisi: Eğer evlilikte mal ortaklığı rejimi varsa ve borç tutarı ortak mallardan kaynaklanıyorsa, eşler bu borçtan bir arada sorumlu tutulabilir. Ancak bu durum eşin kendi banka hesabı için değil, ortak mallar üzerinde etkilidir. Yani, eşin adına kayıtlı olan bireysel banka hesabı, kişi borçlu değilse doğrudan haczedilemez. Fakat hesaptaki mevcut paranın borcun kaynağına göre ortak mal sayılması halinde dolaylı şekilde haciz işlemi uygulanabilir. Bu işlem ise mahkeme kararı ile kesinleşir.
  • 3.İstisna: Ortak Kredi Kullanımı: Eğer eşler, birlikte kredi çekmişlerse ve borç tutarı her iki taraf adına açılan krediye aitse, ödeme de ortak olarak gerçekleştirilir. Bu durumda borçlu olmayan kişinin banka hesabına doğrudan olmasa da ortak mal varlıklarına yönelik haciz işlemi uygulanabilir.

Mal Ortaklığı Rejimi Nedir ve Kimler İçin Uygundur?

Mal ortaklığı rejimi, kanun gereği eşlerin kişisel malları dışında edindikleri taşınabilir veya taşınmaz malların ortak mülkiyet olarak kabul edilmesidir. Bu rejimde gelirler ve edinilen mallar, müşterek mülkiyet esasına yani paylı mülkiyet esasına dayanır. Ayrıca eşler ortak malların tamamı üzerinde aynı oranda eşit kabul edilir ve malvarlığı üzerinde elbirliği mülkiyetine sahiptir. Dolayısıyla mallar tek bir birey üzerine kayıtlı olsa dahi diğer eş de bu mal üzerinde hak sahibidir.

Mal ortaklığı rejimi, tüm gelirlerin ve varlıkların eşit olarak paylaşılmasını isteyen çiftler için ideal bir seçimdir. Aynı zamanda eşlerin finansal açıdan ortak hareket etmesini ve geleneksel evlilik modeli kapsamında her malın ortak olmasını düşünen çiftler için mal ortaklığı rejimi uygundur. 

Eşler malvarlığını yönetmek, boşanma ya da ölüm gibi durumda malların paylaşımını belirlemek amacıyla bu rejimi evlilik sözleşmesine dahil edebilir. Böylelikle mülkiyetin belirginleşmesi, borç sorumluluğunun sınırlandırılması, iş ya da ticari hayatın korunması mümkün hale gelir.

Kategoriler: İhtiyaç Kredisi, Banka

Gizem Yıldırım

Gizem Yıldırım

Finans Yazarı