Gayrimenkul işlemleri hem hukuki hem de mali açıdan dikkatle yönetilmesi gereken süreçlerdir. Bu süreçlerde iktisap bedeli önemli bir yere sahiptir. Bu yazımızda iktisap bedelinin ne olduğu, nasıl hesaplandığı ve hangi durumlarda geçerli sayıldığı gibi temel konulara değineceğiz.
Ayrıca kira beyannamesinde iktisap bedelinin nasıl kullanıldığı, gayrimenkulün iktisap bedelinin nasıl öğrenilebileceği ve endeksleme yoluyla nasıl güncellendiğini de açıklayacağız. Böylece gayrimenkul alım-satımı ve kira gelirleriyle ilgili vergisel süreçler hakkında bütüncül bir bakış sunacağız.
Net Bakiye
₺103.353,43
Oran i
%45,00
Net Kazanç
₺3.353,43
İktisap bedeli, bir mal veya hakkın, özellikle bir gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması sırasında ödenen gerçek maliyettir. Bu tutar, alım satım işlemlerinde esas alınan değeri oluşturur ve hukuki olarak o varlığın edinim fiyatı anlamına gelir. Vergi mevzuatında ise iktisap bedeli, özellikle taşınmaz satışlarında değer artış kazancının hesaplanmasında belirleyici bir unsurdur.
Örneğin bir gayrimenkul satıldığında, satış fiyatı ile gayrimenkul iktisap bedeli arasındaki fark üzerinden vergi doğabilir. Bu nedenle iktisap bedeli, sadece satın alma fiyatı değil, bazen noter masrafları, tapu harçları gibi edinimle ilgili ek giderleri de kapsayabilir. Maliye açısından bu kavram, hem mükellefin yükümlülüğünü netleştirir hem de kazancın ne kadarının vergilendirileceğini belirler.
Kira beyannamesinde yer alan iktisap bedeli, bir evin ya da gayrimenkulün satın alındığı dönemde ödenen gerçek tutarı ifade eder. Bu bedel, bazı durumlarda kira gelirinden vergi indirimi yapılmasına olanak tanır. Eğer bir kişi yalnızca bir tane konutu kiraya veriyorsa ve bu konutu 2019 yılından önce satın almışsa, satın alma bedelinin %5’i oranında bir tutarı kira gelirinden düşebilir. Bu indirim, vergiden muaf tutulan gelir değil, vergilendirilecek tutarı azaltan yasal bir avantajdır. Ancak bu hak sadece konut kiraları için geçerlidir; iş yerleri bu kapsamda değildir.
Bu uygulama, Gelir Vergisi Kanunu’nun 74. maddesine dayanır ve yalnızca konut kiralamalarında geçerlidir. İş yeri kiralamalarında bu hak kullanılamaz. Ayrıca bu indirim hakkı sadece ilgili gayrimenkulün gelirine uygulanabilir. Başka gelirlerle birleştirilemez ve kullanılmayan indirim tutarı sonraki yıllara devredilemez. Bu düzenleme, mükelleflere kira gelirinden doğan vergiyi azaltma imkanı sunarken, iktisap bedelinin doğru ve belgeli olarak belirlenmesini de zorunlu kılar.
Gayrimenkul iktisap bedeli, bir taşınmazı edinirken ödenen toplam maliyeti ifade eder ve sadece satın alma fiyatını değil, aynı zamanda tapu harcı, emlak komisyonu, noter masrafları gibi edinimle doğrudan ilişkili tüm giderleri kapsar. Bu bedel, taşınmazın satışında doğabilecek değer artış kazancı vergisinin hesaplanmasında kritik rol oynar. Eğer taşınmaz satış tarihinden önceki ayın Yurt İçi ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) değeri, alış tarihinden önceki ayın endeksine göre %10 veya daha fazla artmışsa, iktisap bedeli bu oranda artırılarak yeniden hesaplanır. Bu güncellenmiş bedel, vergi matrahını azaltmak için kullanılır.
Bu hesaplamayı iki formül kullanarak yapabiliriz. İlk olarak iktisap bedeli kolayca bulunur.
Taşınmazın alımında ödenen bedelin, enflasyon karşısında değer kaybetmesi nedeniyle güncellenmesi gerekir. Bu güncelleme, iktisap bedelinin endekslenmesi yoluyla yapılır. Böylece geçmişte ödenmiş olan tutarın bugünkü karşılığı hesaplanmış olur. Gerçek kazancın belirlenmesi amacıyla bu güncellenmiş değer, satış bedelinden düşülür ve vergi sadece aradaki fark üzerinden uygulanır.
Daha sonra endekslenmiş iktisat bedeli şu şekilde hesaplanır:
Örneğin 3.000.000 TL’ye alınan bir gayrimenkul için endeks artış oranı %20 ise, güncellenmiş iktisap bedeli 3.600.000 TL olur. Bu durumda taşınmaz satıldığında, vergi sadece satış bedeli ile 3.600.000 TL arasındaki fark üzerinden hesaplanır. Yalnızca bir adet konutu kiraya veren mükellefler, bu gayrimenkulü 2019 veya daha önceki yıllarda edinmişlerse, iktisap bedelinin %5’i olan 150.000 TL’yi kira gelirlerinden indirim olarak düşebilirler. Bu indirim, kira gelirine uygulanan vergi yükünü azaltırken, güncellenmiş iktisap bedeli de satış kazancına uygulanacak vergiyi düşürerek mükellefe çifte avantaj sağlar.
İktisap tarihi, bir mal veya hakkın hukuken kazanıldığı, yani mülkiyetin fiilen elde edildiği günü ifade eder. Gayrimenkuller için bu tarih genellikle tapu tescil işleminin yapıldığı gündür. Çünkü mülkiyet hakkı, tapuya kaydedilme ile resmiyet kazanır. Ancak her zaman tapu tarihi esas alınmaz.
Örneğin miras yoluyla edinimlerde mülkiyet, miras bırakanın vefat ettiği gün kazanılmış sayılır. Dolayısıyla iktisap tarihi de o gündür. Kamulaştırma ya da mahkeme kararı gibi istisnai durumlarda da mülkiyet hakkı tapudan önce doğabilir. İktisap tarihi, özellikle taşınmazların satışında ortaya çıkan değer artış kazancı vergisinin hesaplanmasında büyük önem taşır. Çünkü bu tarih, verginin doğup doğmayacağını ve hangi döneme ait olduğunu belirleyen temel kriterlerden biridir.
İktisap hukuk sisteminde üç ana yolla gerçekleşir. Bu üç yöntem, mülkiyetin nasıl ve ne şekilde elde edildiğine göre birbirinden ayrılır. İktisap çeşitleri: aslen iktisap, devren iktisap ve tesisen iktisaptır.
Aslen iktisap, bir malın daha önce herhangi bir kişi ya da kurum tarafından sahiplenilmemişken, ilk defa bir kişi tarafından mülkiyet altına alınmasıyla gerçekleşen iktisap türüdür. Bu yolla kazanımda, hak herhangi bir kişiden devralınmaz. Doğrudan ve bağımsız bir şekilde kazanılır. Aslen iktisabın en bilinen örneklerinden biri, sahipsiz bir malın sahiplenilmesidir.
Örneğin terk edilmiş bir taşınmazın uzun süre fiilen kullanılması ve gerekli yasal şartların sağlanması halinde, kişi o malın mülkiyetini kazanabilir. Aynı şekilde kazandırıcı zamanaşımı ile de aslen iktisap mümkündür. Belirli bir süre boyunca bir mala malik gibi zilyetlik eden kişi, herhangi bir itirazla karşılaşmadan bu süreyi doldurursa, hukuken malın sahibi olabilir.
Aslen iktisapta esas olan, mülkiyetin doğrudan kazanılması ve kazanımın başkasının hakkına dayanmayacak şekilde gerçekleşmesidir. Bu yönüyle, devren iktisaptan tamamen ayrılır çünkü burada önceki bir mülkiyet ilişkisine ihtiyaç yoktur.
Devren iktisap, mevcut bir mülkiyetin bir kişiden başka bir kişiye hukuken geçmesiyle gerçekleşen iktisap türüdür. Burada mülkiyet, daha önce birine ait olan mal veya hakkın, bir başka kişi tarafından devralınması yoluyla kazanılır. En yaygın devren iktisap yolları arasında satış, bağış, takas ve miras yer alır.
Örneğin bir taşınmazın satılması durumunda, alıcı mülkiyeti devren iktisap eder. Çünkü bu hak, önceki malikinden ona geçmiştir. Aynı şekilde bir kişinin vefatı üzerine tüm malvarlığının mirasçılara geçmesi de devren iktisabın özel bir türüdür. Devren iktisap da kapsamına göre ikiye ayrılır: cüzi iktisap ve külli iktisap. Cüzi iktisap, yalnızca belirli bir malın ya da hakkın devredilmesidir. Örneğin bir evin satışıyla yalnızca o evin mülkiyeti geçer, diğer mallar etkilenmez.
Külli iktisap ise bir kişinin tüm malvarlığının bir bütün olarak geçmesi durumudur. Bu durum genellikle miras yoluyla olur. Mirasçılar, murisin yalnızca mal varlıklarını değil, borçlarını da devralırlar. Devren iktisap, geçmişteki mülkiyet ilişkilerine dayandığı için geçerliliği çoğunlukla yazılı belgeye, resmi işlem ya da tescil şartına bağlıdır. Bu nedenle hak kaybı yaşanmaması adına işlemlerin hukuka uygun biçimde yapılması büyük önem taşır.
Tesisen iktisap, mevcut bir mülkiyet hakkı üzerinde yeni ve sınırlı bir ayni hak kurulması yoluyla gerçekleşen kazanım türüdür. Bu iktisap biçiminde, malın asıl sahibi değişmez. Ancak başkasına o mal üzerinde sınırlı kullanım veya yararlanma hakkı tanınır.
Örneğin bir taşınmaz üzerine intifa hakkı verilmesi, tesisen iktisabın en yaygın örneklerindendir. Bu durumda, taşınmazın mülkiyeti malikinde kalmaya devam ederken, intifa hakkı sahibi bu taşınmazdan yararlanma yetkisine sahip olur. Aynı şekilde irtifak hakkı kurulması ya da rehin tesis edilmesi de tesisen iktisap kapsamında değerlendirilir.
Tesisen iktisap, genellikle taraflar arasında yapılan bir sözleşme veya resmi işlemle gerçekleşir ve çoğunlukla tapuya tescil edilmesi gerekir. Bu yönüyle devren ve aslen iktisaptan ayrılır. Çünkü burada mülkiyetin tamamı değil, üzerinde sınırlı bir hak devredilir ya da kurulur.
İktisap bedelinin doğru şekilde öğrenilmesi, taşınmaz satışında doğabilecek vergisel yükümlülüklerin hesaplanmasında büyük önem taşır. Bu bedel yalnızca satın alma fiyatını değil, alım sırasında yapılan ek masrafları da kapsar. İktisap bedelini öğrenmek için izlenebilecek adımlar aşağıda sıralanmıştır:
Taşınmazın edinildiği döneme ait tapu senedi, satış sözleşmesi, banka ödeme dekontları, noter belgeleri ve varsa emlak komisyon faturaları incelenerek, ödenen toplam bedel ve ilgili giderler tespit edilir.
Gerekli belgelerin bulunmaması durumunda, taşınmazın kayıtlı olduğu Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’ne başvuru yapılarak geçmiş işlemlerle ilgili verilere ulaşılır. Tapu tescil tarihi ve bildirilen alım bedeli gibi bilgiler bu yolla öğrenilebilir.
Hesaplamaların doğru yapılabilmesi için mali müşavir ya da emlak hukuku konusunda yetkin bir uzmandan profesyonel destek alınması tavsiye edilir. Bu sayede beyan hatalarının ve olası vergi risklerinin önüne geçilebilir.
İktisap bedeli, özellikle gayrimenkul alım-satım işlemlerinde dikkate alınan önemli bir maliyet kalemidir. Ancak bazı durumlarda iktisap bedeli ödenmez veya belirlenmesi farklılık gösterebilir. Bu durumlar şunlardır:
İvazsız İktisaplar (Karşılıksız Edinimler): Miras veya bağış gibi karşılıksız yollarla edinilen gayrimenkuller için iktisap bedeli ödenmez. Bu tür edinimlerde, taşınmaz bedelsiz olarak kazanıldığı için iktisap bedeli söz konusu değildir. Ayrıca bu şekilde edinilen gayrimenkullerin satışı durumunda, elde edilen kazanç değer artış kazancı vergisine tabi tutulmaz.
Kamulaştırma ve Cebri İcra Yoluyla Edinimler: Kamulaştırma veya cebri icra gibi yollarla edinilen taşınmazlarda, malik rızası dışında bir edinim söz konusu olduğundan, iktisap bedeli doğrudan alıcı tarafından ödenmez. Bu durumlarda, taşınmazın bedeli ilgili kamu kurumu veya icra dairesi tarafından belirlenir ve ödenir. Dolayısıyla yeni malik açısından doğrudan bir iktisap bedeli ödeme durumu oluşmaz.
Trampa (Takas) Yoluyla Edinimler: Taşınmazların takas edilmesi durumunda, doğrudan bir iktisap bedeli ödenmez. Bunun yerine taşınmazlar karşılıklı olarak değiştirilir. Ancak takas işlemi sırasında taşınmazların değerleri arasında fark varsa, bu fark nakit olarak ödenebilir ve bu tutar iktisap bedeli olarak kabul edilir.
Kategoriler: Günlük Yaşam, Yatırım
Deniz Durur
Finans Yazarı