Alkollü araç kullanımı, ciddi bir suç olarak kabul edilir ve trafik güvenliği ile kamu sağlığı için büyük bir tehdit oluşturur. Yasal sınırların üzerinde alkol alan sürücüler, artan cezalarla karşı karşıya kalır. Bu yaptırımlar, trafik güvenliğini artırmak ve kazaları önlemek amacıyla uygulanır. Yasal süreçler, ceza detayları ve rehabilitasyon programları gibi unsurlar, sürücülerin yasal yükümlülükleri arasında önemli bir yer tutar.
Bu yazımızda. alkollü araç kullanımına dair yaptırımlara ve kademelerine göre uygulanan cezalar ilgili tüm detayları ele alacağız. Ayrıca alkolmetreye üflememe cezasının ne olduğuna ve bu ceza için affın mümkün olup olmadığına değineceğiz.
Yıllık Ödeme
₺630
Alışveriş Faizi
%3,50
Gecikme Faizi
%3,80
2025 yılında ilk kez alkollü araç kullanma cezası, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesinin beşinci bendi gereğince 9.268 TL’dir. Ayrıca sürücülere 20 ceza puanı uygulanır ve farklı yaptırımlarla karşı karşıya kalmaları olasıdır.
İlk kez alkollü araç kullanmanın ceza detayları aşağıdaki gibidir;
Para Cezası Uygulanması: İlk kez alkollü araç kullanan sürücüler, kanunlar çerçevesinde her yıl belirlenen para cezası ile karşı karşıya kalır. Bu ceza, 2025 yılında 9.268 TL seviyesinde belirlenmiştir.
Ehliyetin Alınması: Sürücünün ehliyeti genellikle 6 ay süreyle alınır ve sürücünün aracı trafikten men edilir. Dolayısıyla bu süre içerisinde sürücünün araç kullanması ve trafiğe çıkması yasaktır.
Psiko-Teknik Değerlendirme ve Sağlık Raporu Uygulaması: İlk kez alkollü araç kullanma suçu işleyen sürücülerin, ehliyetlerini geri alabilmeleri için psiko-teknik değerlendirme ve sağlık raporu sunmaları gerekebilir.
Trafik Eğitimi Kursları: Sürücülerin bu tür bir suçu tekrar işlememeleri için trafik ve alkol farkındalık eğitimlerine katılmaları istenebilir.
Alkollü araç kullanma suçu ikinci kez işlendiğinde, yaptırımlar ağırlaşır ve para cezasında artış yapılır. 2025 yılında ikinci kez alkollü araç kullanma suçu için belirlenen para cezası ise 11.622 TL’dir. Ayrıca sürücülere 20 ceza puanı uygulanır ve farklı yaptırımlarla da karşı karşıya kalabilirler. Ancak bu ceza iki hafta içerisinde ödenirse, ceza tutarı üzerinden %25 indirim uygulanır.
İkinci kez alkollü araç kullanma cezasının detayları aşağıdaki gibidir;
Yüksek Para Cezası: İkinci kez suç işleyen sürücüler daha yüksek bir para cezasına çarptırılır. Bu cezanın miktarı, 2025 yılında 11.622 TL olarak belirlenmiştir. İlgili yaptırım, kanunlarla belirlenmiş olup suçun tekrarlanma durumunu caydırmak üzere uygulanır.
Ehliyetin Uzun Süreli Alınması: İkinci kez alkollü araç kullanma suçu işleyen bir sürücünün ehliyetine, genellikle 2 yıla kadar el konulur ve sürücü trafikten men edilir. Bu süre zarfında sürücünün tekrar araç kullanabilmesi için gereken koşullar daha katıdır.
Zorunlu Trafik ve Alkol Bağımlılığı Danışmanlığı: Sürücüler, bu suçu ikinci kez işlediklerinde, trafik güvenliği ve alkol kullanımı konularında zorunlu danışmanlık hizmetleri almak zorundadır.
Yeniden Sınav ve Eğitim: Ehliyetini geri alabilmek için sürücülerin belirli sınavlardan geçmesi ve yeniden eğitim kurslarına katılması gerekebilir.
Üçüncü kez alkollü araç kullanma suçu ciddi bir suçtur ve bu seviyede suç işleyen sürücüler, ağır yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. 2025 yılında üçüncü kez alkollü araç kullanma suçu için belirlenen para cezası 18.678 TL’dir. Ayrıca sürücülere 20 ceza puanı uygulanır ve hapis cezası gibi farklı yaptırımlarla da karşı karşıya kalınabilir. Ancak cezanın 15 gün içinde ödenmesi halinde %25 indirim imkanı vardır.
Üçüncü kez alkollü araç kullanmaya ilişkin uygulanan cezanın detayları aşağıdaki gibidir;
Ağır Para Cezası: Üçüncü kez alkollü araç kullanma suçu işleyen sürücüler, önceki seferlere kıyasla çok daha yüksek miktarda para cezasına tabi tutulur. Bu ceza tutarı 2025 yılında 18.678 TL’dir. Bu, suçun tekrarını önlemek amacıyla oldukça büyük bir mali yükümlülük getirir.
Ehliyetin Uzun Süreli veya Kalıcı Olarak Alınması: Bu aşamada, sürücü ehliyetine 5 yıl süreyle el konulur ve araç trafikten men edilir. Dolayısıyla sürücünün tekrar araç kullanma yetkisi ciddi şekilde sınırlanır.
Hapis Cezası: Üçüncü kez alkollü araç kullanma suçu işleyenler 6 aydan daha uzun hapis cezasına çarptırılır. Bu durum, suçun ciddiyetine ve meydana gelen zararlara bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Zorunlu Rehabilitasyon Programları: Sürücüler, alkol bağımlılığı ile mücadele etmeleri için zorunlu sağlık ve rehabilitasyon programlarına yönlendirilir. Beş yılın ardından ehliyetin geri alınabilmesi için psiko-teknik değerlendirmenin ardından uygun görüldüğü takdirde sürücü belgesini geri alabilirler.
2025 yılında alkol üflememe cezası için belirlenen idari para cezası 26.558 TL’dir. Ayrıca sürücülerin, alkolmetreye üflemeyi reddetmeleri ya da ceza puanlarının zaten 100’e ulaşmış olması durumunda, ehliyetlerine 2 yıl süreyle el konulur. Eğer sürücüler, bu cezayı erken ödemek isterse %25 indirim ile birlikte ödenmesi gereken tutar 19.919,19 TL olur. Bu ceza tutarı, Karayolları Trafik Kanunu’na göre belirlenir.
Ancak sürücü hastaneye gidip kan testi yaptırmak da isteyebilir. Bu tıbbi tespit, ileride açılabilecek olası bir itiraz sürecinde delil olarak kullanılabilir. Yani kişi, kan testinde alkol çıkmadığını belgelendirirse, idari cezaya itiraz ederek sonucu tersine çevirmeye çalışabilir. Ancak bu süreç, idari para cezasının ve ehliyete el koyma işleminin hemen uygulanmasını durdurmaz. İşlem yapılır, itiraz varsa kişi bunu sonradan yargı yoluyla ileri sürer.
Cezaların Detayları:
Para Cezası: Alkolmetreye üflemeyi reddeden sürücüler, yüksek miktarda para cezası ile karşı karşıya kalabilirler. Bu ceza, sürücüyü yasalara uyum konusunda caydırmak amacıyla uygulanır.
Ehliyetin Alınması: Bu suçu işleyen sürücülerin ehliyetleri genellikle daha uzun süreler için askıya alınır. Alkol testinden kaçınma, sürücünün trafikteki risk faktörünü artırdığı şeklinde değerlendirilir.
Hapis Cezası: Çok nadir durumlarda ve özellikle alkolmetreye üflememe eyleminin diğer ciddi trafik ihlalleriyle birleştiği durumlarda, hapis cezası da uygulanabilir.
Zorunlu Sağlık Kontrolleri ve Danışmanlık Hizmetleri: Alkolmetreye üflemeyi reddeden sürücüler, bağımlılık veya psikolojik sorunlar açısından değerlendirilmek üzere sağlık hizmetlerine yönlendirilebilir.
Alkollü araç kullanma suçu, yasalara göre ciddi bir suç olarak ele alınır ve sürücünün yargılanmasına neden olur. Bu suç, sürücünün kanındaki alkol seviyesinin yasal sınırın üzerinde olması durumunda işlenmiş sayılır.
Yasal Tanım ve Sonuçlar:
Alkol Seviyesinin Ölçümü: Yasal sınırlar, sürücülerin kanlarında izin verilen maksimum alkol konsantrasyonunu belirler. Bu sınırların aşılması halinde, sürücü alkollü araç kullanma suçuyla karşı karşıya kalır.
Adli ve İdari Yaptırımlar: Suçun ciddiyetine göre değişen cezalar uygulanır. Bunlar arasında para cezası, ehliyetin askıya alınması veya iptali ve hatta hapis cezası yer alabilir.
Toplumsal Etkiler: Alkollü araç kullanma suçunun işlenmesi, trafik kazalarının artmasına ve bu kazalar sonucu yaralanmalar ile ölümlerin meydana gelmesine yol açabilir. Bu durum toplumda genel bir güvensizlik ve huzursuzluk yaratır.
Alkollü araç kullanma cezasının affı pek mümkün olmasa da bazı durumlar ve özel şartlar altında mümkün olabilir. Affın mümkün olup olmadığı, yasal düzenlemeler ve bireysel durumların değerlendirilmesine bağlıdır ancak bu yönde uygulanan herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Yine de Meclis tarafından kabul edilen genel af yasaları veya özel yasal düzenlemeler, belirli suçlar için af getirebilir. Bu durumda alkollü araç kullanma cezası da bu düzenlemelere dahil edilirse, uygulanan cezanın affı mümkün olabilir.
Alkollü araç kullanımı nedeniyle uygulanan cezalara itiraz etme hakkı, Anayasa ve ilgili yasal düzenlemeler çerçevesinde her vatandaş için güvence altına alınmıştır. Trafik ekipleri tarafından yapılan alkol kontrolleri sonucunda sürücünün belirlenen sınırların üzerinde alkollü olduğu tespit edilirse, idari para cezası kesilir, sürücü belgesine geçici süreyle el konulur ve ceza puanı uygulanır. Ancak sürücü bu işleme karşı yargı yoluna başvurarak itiraz edebilir.
Alkollü araç kullanma cezasına itiraz etmek isteyen kişi, cezanın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurmalıdır. Bu başvuru, yazılı dilekçeyle yapılır ve dilekçede cezaya neden itiraz edildiği, hangi delillerin sunulduğu açık bir şekilde belirtilmelidir. Örneğin, alkolmetre cihazının kalibrasyon hatası, ölçüm esnasında usule uygun davranılmaması, sürücünün sağlık durumu veya kan testi sonuçları gibi gerekçeler sunulabilir.
İtiraz sürecinde mahkemenin en çok dikkat ettiği husus, itirazın somut ve geçerli delillere dayanıp dayanmadığıdır. Sadece “alkollü değildim” demek yeterli değildir. Sürücünün itirazını destekleyecek şekilde hastaneden alınmış kan testi sonuçları, ölçüm sırasında usulsüzlük olduğuna dair kamera kayıtları ya da tanık beyanları gibi belgeler itirazı güçlendirebilir. Aksi hâlde, mahkeme mevcut tutanakları esas alarak cezanın hukuka uygun olduğuna hükmedebilir.
Mahkeme itirazı haklı bulursa, ceza iptal edilebilir ve ehliyete el koyma gibi işlemler geri alınabilir. Ancak mahkeme, cezanın hukuka uygun olduğunu tespit ederse, idari yaptırımlar aynen devam eder. Bu süreçte, ehliyetin geçici olarak alınması, itiraz sonuçlanana kadar genellikle uygulanmaya devam eder. İtirazın reddedilmesi hâlinde sürücü, bir üst mahkemeye başvurarak kararı temyiz edebilir.
Ehliyetine el konulmuş bir sürücü, ehliyetini geri almak için belirli şartları yerine getirmeli ve gerekli süreçleri tamamlamalıdır. Öncelikle sürücünün belgeye el koyan trafik birimine başvurması ve alıkoyma süresinin bitiminde dilekçe ile başvuru yapması gerekir. Ancak cezasının ödendiğine dair “borcu yoktur” yazısının ilgili belgelerle birlikte birime sunulması gerekir. Geri alma süreci aşağıdaki gibidir;
Türkiye'de trafikte yasal alkol sınırları, kullanılan aracın türüne göre farklılık göstermektedir. Hususi otomobil kullanan sürücüler için yasal sınır 0,50 promil olarak belirlenmiştir. Bu, 100 mililitre kanda 50 miligram alkol bulunması anlamına gelir. Ticari araç sürücüleri için ise bu sınır daha düşüktür ve 0,20 promil olarak belirlenmiştir. Bu da 100 mililitre kanda 20 miligram alkol bulunmasına tekabül eder. Bu sınırların aşılması durumunda, sürücüler idari para cezaları, ehliyete el konulması ve ceza puanı gibi yaptırımlarla karşılaşabilirler.
İlk senaryoda, kişi iki adet 500 ml’lik (yani toplam 1 litre) bira içmiş olsun. Bu biraların alkol oranı %5 kabul edildiğinde, 1000 ml × %5 = 50 ml saf alkol alınmış olur. Alkolün yoğunluğu 0.8 g/ml olduğuna göre, bu da 50 ml × 0.8 = 40 gram saf alkol anlamına gelir. 70 kilogram ağırlığında bir erkek için bu miktar, (40 / (70 × 0.68)) × 100 formülüyle yaklaşık 0.84 promil olarak hesaplanır. Bu değer, yasal sınırın çok üzerindedir ve kişi alkollü araç kullanmaktan ağır cezalarla karşılaşır.
İkinci senaryoda ise kişi iki adet 330 ml’lik bira içmiş olsun. Toplam hacim 660 ml olur. Bu miktar üzerinden hesaplama yapıldığında, 660 ml × %5 = 33 ml saf alkol alınmış olur. Bu da 33 ml × 0.8 = 26.4 gram saf alkole karşılık gelir. Aynı kişi için yapılan promil hesabı (26.4 / (70 × 0.68)) × 100 formülüyle yaklaşık 0.55 promil çıkar. Bu oran, birinci senaryoya göre daha düşük olsa da yine de yasal sınırın üzerindedir.
Promil hesaplaması, kandaki alkol yoğunluğunu belirlemek için kullanılan bir yöntemdir ve genellikle “promil” birimiyle ifade edilir. 1 promil, 1 litre kanda 1 gram saf alkol bulunduğu anlamına gelir. Hesaplama yapılırken kişinin kilosu, cinsiyeti, tüketilen alkol miktarı ve türü gibi etkenler dikkate alınır.
Basit bir hesaplama formülü şu şekildedir:
Promil = (Alkol miktarı (gram) ÷ (Vücut ağırlığı (kg) × Dağılım katsayısı)) × 100
Promil oranı arttıkça, sürücünün motor becerileri, tepki süresi ve karar verme yetenekleri önemli ölçüde azalır. Düşük promiller genellikle hafif sersemlik yaparken, yüksek promiller ciddi koordinasyon kaybı ve bilinç durumunda bozulmalar yaratabilir. Ayrıca bilinçte bulanıklık ve fiziksel duyumlarda azalma da meydana gelebilir.
Genellikle, alkollüyken yapılan trafik kazalarında ortaya çıkan zararlar, araç sigortaları tarafından karşılanmaz. Sigorta poliçeleri, alkollü sürüş durumunda meydana gelen hasarları kapsam dışı tutar. Eğer kaza, yalnızca alkollü şekilde araç sürmekten kaynaklanıyorsa, sigorta şirketlerinin bu ödemeleri yapmaktan kaçınma hakkı bulunur.
Kategoriler: Taşıt Kredisi, Sigorta
Cem Zararsız
Ekonomi Yazarı