Bankalar tarafından yapılan her işlem, belirli masraflara tabi olduğundan krediye başvuru yapan tüketiciden belirli bir oranda tahsis ücreti talep edilebilir. Ancak bu ücretin talep edilmesi için yasal düzenlemelerin incelenmesi gerekir. Yasalara uygun şekilde alınmayan kredi tahsis ücreti, tüketicinin başvurusu ile bankalar tarafından geri iade edilmelidir.
Bu yazımızda kredi tahsis ücretinin ne olduğunu inceleyeceğiz. Kredi tahsis ücretinin yasal olup olmadığını, nasıl hesaplandığını ve neden alındığını kapsamlı bir şekilde ele alacağız. Ayrıca kredi tahsis ücretinin geri alınması için oluşması gereken durumlar hakkında kapsamlı bilgiler sunacağız.
Kredi tahsis ücreti, bireylerin kredi almasının ardından bankalar tarafından talep edilen ek bir ücrettir. Tahsis edilen bu yasal ücret, çekilen kredi miktarına göre değişiklik gösterir. Bireysel ve kurumsal kredilerin tamamında uygulanan kredi tahsis ücreti, kredi başvurusunda bulunan müşteriler için bankaların yaptığı masrafları karşılamak amacıyla kullanılır. Bu durumda başvuru süresince kullanılan kağıt, kırtasiye ve evrak masrafları; müşterilerden alınan ücret ile karşılanır.
Kredi tahsis ücreti, kredi tutarı üzerinden belirlenen oran karşılığında müşterilerden alınır. 7 Mart 2020 tarihinde yayımlanan Finansal Tüketicilerden Alınacak ücretlere İlişkin Usül ve Esaslar Hakkında Tebliğ’in 10. maddesi uyarınca; tüketicilerden alınan kredi tahsis ücreti, kullanılan kredinin anapara tutarının binde beşini geçemez şartı konulmuştur. Bu doğrultuda kredi tahsis ücreti 2025 yılında kredi anapara tutarının yalnızca %0,5’i kadar alınabilir. Örneğin 20.000 TL tutarında çekilen bir kredinin kredi tahsis ücreti maksimum 100 TL olabilir. Ancak Merkez Bankası, belirlenen bu sınırı gerekli gördüğü durumlarda artırma ya da azaltma hakkına sahiptir.
Oran
%0 (Faizsiz)
Kredi
₺30.000
Taksitli Avans
₺25.000
Evet, bankalar tarafından müşterilerden alınan kredi tahsis ücreti yasaldır. Ancak bankaların tahsis ücreti dışında tüketicilerden talep ettiği ücretler yasal kalemde ele alınmamaktadır. Bu durumda bankaların tüketicilerden istihbarat, ödeme planı değiştirme ve kredi işlem fişi gibi çeşitli isimlerle anılan herhangi bir ücreti talep etmesi yasal değildir.
Tüketiciler, kredi çektiği kuruma kredi tahsis ücretini ödemekle yükümlüdür. Bu tutarı ödemeyen tüketiciler, ilgili bankadan kredi alma hakkını kaybedebilir. Kredi sözleşmesinde belirlenen kredinin anapara tutarı üzerinden hesaplanan tahsil ücreti, bankalar tarafından müşterilere bildirilir ve belirlenen tahsil yöntemi ile tüketicilerden alınır. Bazı bankalar, belirlenen şartlar doğrultusunda kredi tahsis ücreti ile ilgili madde ekleyebilir.
Kredi tahsis ücreti, kredinin anapara tutarı ve TCMB tarafından belirlenen kredi tahsis ücreti üst sınırı kapsamında belirlenir. Bu durumda kredi tahsis ücreti hesaplaması yaparken kullanılması gereken formül aşağıdaki gibidir;
Kredi Tahsis Ücreti = Kredi Anapara Tutarı x ( Kredi Tahsis Ücreti Oranı / 100 )
Çekilecek Kredinin Anapara Tutarı = 30.000 TL
Kredi Tahsis Ücreti = 30.000 TL x ( 0.5 / 100 )
= 150 TL
Bu durumda 30.000 TL’lik kredi çeken bir tüketicinin ödemesi gereken maksimum kredi tahsis ücreti 150 TL olacaktır. Tüketici, bankaya başvuru yapmadan önce 30.000 TL’lik kredi için belirlenen kredi tahsis ücreti üst sınırını kontrol ederek kendisinden talep edilen ücretin yasal sınırlar içerisinde olup olmadığını anlayabilir. Yapılan hesaplamaya göre banka, tüketiciden maksimum 150 TL kredi tahsis ücreti talep edebilir.
Kredi dosya masrafı hesaplama aracımız sayesinde çekilmek istenen kredi tutarına göre bankalar tarafından alınabilecek maksimum kredi tahsis ücreti hesaplamasını kolayca yapabilirsiniz.
Kredi tahsis ücreti, kredi çeken tüketicilerin başvurularını değerlendirme ve onaylama süresi boyunca harcadığı maliyetleri karşılamak için bankalar tarafından alınır. Bankaların talep ettiği kredi tahsis ücretinin alınma nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir;
Bankalar, genel olarak bu ücretleri çeşitli masrafların karşılanması için talep edebilir. Ancak her bankanın politikaları ve ticari uygulamaları değişiklik gösterdiğinden bazı bankalar bu ücreti talep etmeyebilir ya da daha düşük miktarlar belirleyebilir. Talep edilmesi halinde ise Tebliğ kapsamında %0.5 olarak belirlenen üst sınırın dikkate alınması gerekir.
Evet , Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili mevzuatlar çerçevesinde, bu ücretin geri alınması mümkündür; ancak durum, kredinin türüne, sözleşmede yapılan düzenlemelere ve yargı kararlarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yargıtay’ın ve Tüketici Hakem Heyetlerinin geçmiş kararları incelendiğinde, kredi tahsis ücretinin geri alınmasına yönelik bazı olumlu kararlar olduğu görülse de, bankaların bu ücreti "hizmet bedeli" olarak gerekçelendirmesi nedeniyle her durumda iade edilmesi garanti değildir. Bu sebeple, söz konusu ücretin geri alınabilmesi için öncelikle bankaya yazılı bir talepte bulunulmalı, olumsuz yanıt alınması hâlinde ise Tüketici Hakem Heyeti veya Tüketici Mahkemesi’ne başvurulmalıdır.
Kredi tahsis ücreti geri alma durumunun oluşması için aşağıdaki örnekler incelenebilir;
Neden | Örnek |
---|---|
Yanlış Uygulama | Bankaların bireyden tahsis ettiği ücretin %0.5 oranından yüksek olması. |
Kredi İptali | Kredi başvurusu yapan tüketicinin kredi başvurusunun banka tarafından iptal edilmesi. |
Sözleşme Şartları | Sözleşmede yazan kredi tahsis ücreti dışında ek bir ücretin talep edilmesi. |
Kredi tahsis ücreti, yasal olarak belirlenen maksimum oranın altında talep edilmelidir. Belirli koşulların oluşmasının ardından kredi tahsis ücretinin iade edilmesi mümkündür.
Kredi tahsis ücretinin iade koşulları aşağıdaki gibi sıralanabilir;
Kredi tahsis ücreti, kredi başvurusunun onaylanmasının ardından sözleşme imzalanmadan önce ödenir. Bankalar, kredi talebinde bulunan tüketiciden bu ücreti alma hakkında sahiptir. Öncelikle banka, başvuruyu değerlendirmeye alır ve tüketiciye kredi tahsis ücreti kapsamında alacağı ücreti aktarır. Bazı durumlarda belirlenen ücret, sözleşme şartlarında yer alır. Tüketicinin sözleşmede yer alan kredi tahsis ücretini dikkatle inceleyerek yasal üst limit şartına aykırı olup olmadığını tespit etmesi gerekir.
Kredi tahsis ücreti, geri ödeme planına dahil edilmediğinden peşin olarak alınır. Dolayısıyla tüketicilerin kredi taksitleri ile ödeme yapma hakkı bulunmaz.
Evet, tüm kredi türlerinde olduğu gibi konut kredisinden de kredi tahsis ücreti alınır. Bu kredi türünden alınması gereken kredi tahsis ücretinin de kredinin anapara tutarının binde 5’ini geçmemesi gerekir. Örneğin 1.000.000 TL’’lik konut kredisine başvuru yapan bir birey, en yüksek 5.000 TL kredi tahsis ücreti ödemesi gerekir. Banka, bu ücretin üzerinde herhangi bir ücret talep edemediği gibi 5.000 TL’nin altında bir ücret belirleyebilir.
Kredi tahsis ücreti ile dosya masrafı, temel olarak aynı anlama gelir. Dolayısıyla bankalar, kredi tahsis ücreti ve dosya masrafı kapsamında bireylerinden yasal sınırlar çerçevesinde ücret talep edebilir. Bu talebin yasal sınırlar çerçevesinde alınmaması halinde tüketicilerin geri ödeme talep etme ya da tahsis ve dosya masrafına ilişkin itiraz etme hakkı bulunur.
Hayır, kredi tahsis ücreti ile faiz aynı değildir. Bankalar, politikalarına göre sunulan kredi kapsamında çeşitli faiz oranları belirler ve kredi tahsis ücretinden farklı olarak amaç ve hesaplama şekilleri değişiklik gösterir. Kredi tahsis ücreti ve faiz arasındaki farklar aşağıdaki gibidir;
Farklar | Kredi Tahsis Ücreti | Faiz |
---|---|---|
Amaç | Dosyanın oluşturulması, harcanan zaman ve sözleşmenin hazırlanması gibi unsurlar doğrultusunda alınır. | Bankanın aldığı riski telafi etmek için alınır. |
Alınma Şekli | Tek seferlik ödenir. | Anapara ile birlikte her ay ödenir. |
Hesaplama Şekli | Kredi anapara tutarının %0.5’ini geçemez. | Bankaların politikalarına, yıllık oranlara ve kredinin türüne göre belirlenir. |
Ödeme Şekli | Kredi sözleşmesi imzalandıktan sonra peşin olarak ödenir. | Vade süresi devam ettikçe aylık ödenmesi gereken anapara tutarına eklenir. |