Herhangi bir ülkenin ya da kurumun borçlarını geri ödeme kapasitesinin ölçülmesi, finansal alanda güvenlik oluşturmak için oldukça önemlidir. Bu kapsamda kredi risk primi yani Credit Default Swap, herhangi bir ülkenin ya da kurumun borçlarını geri ödeyememe riskini ifade eder. Her ülkenin CDS oranı, düşüklüğü ve yüksekliği değişiklik gösterir.
Bu yazımızda CDS’nin ne olduğunu, ne işe yaradığını, nasıl hesaplandığını ve kaç olması gerektiğini kapsamlı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca CDS düşüklüğünün ve yüksekliğinin ne anlama geldiğine, önemine ve geçmiş yıllara göre nasıl yorumlandığına dair merak edilen sorulara yanıtlar vereceğiz.
CDS yani kredi riski primi; bir ülkenin ya da kurumun borçlarını geri ödeyememe riskine karşı güvence oluşturan finansal bir araçtır. Basitçe ifade etmek gerekirse yatırımcı, elindeki borcun ya da borçlanma aracının ödenme ihtimaline karşı belirli bir prim ödeyerek teminat sağlar. Borçlu tarafın ödemeleri gerçekleşmediği takdirde taahhütü, CDS anlaşmasının korunmasını sağlayan taraf devralır ve zararlar karşılanır.
CDS primleri, piyasanın söz konusu borçluya dair risk algısını yansıtır. Örneğin; bir ülkenin CDS primi yükseliyorsa, bu durum o ülkenin ekonomik ve politik risklerinin arttığına, yatırımcıların da bu riski sigortalamak için daha yüksek bedel ödemeye razı olduklarına işaret eder. Bu nedenle CDS, kredi piyasalarında bir risk göstergesi ve yatırımcı güveninin önemli bir barometresi olarak değerlendirilir.
CDS’ler genel olarak devletin yaptığı borçlanmalar ve büyük şirketler için kullanılır. Küresel finans piyasaları için de oldukça önemli olan kredi risk primi, ekonomik istikrarsızlık, borçların artması ya da günlük siyasi oranlarla da doğrudan ilişkilidir.
Oran
%0 (Faizsiz)
Taksitli Artı Para
₺65.000
Taksitli Avans
₺25.000
CDS (Kredi Risk Primi), borç alan tarafın yükümlülüklerini yerine getirememe riskine karşı yatırımcılara güvence sağlayan önemli bir finansal araçtır. Temel işlevi, olası bir temerrüt (geri ödememe) durumunda yatırımcıyı zarara karşı korumaktır. Bu sayede yatırımcılar, yüksek risk taşıyan borçlanma araçlarına bile daha kontrollü ve güvenli bir şekilde yatırım yapabilir.
CDS'nin piyasaya sunduğu bir diğer önemli fayda ise piyasaya likidite kazandırmasıdır. Bu ürünler, fiyatlar arasında risk transferini kolaylaştırarak borçlanma araçlarının daha aktif şekilde el değiştirmesine olanak tanır. Ayrıca CDS fiyatlarının piyasadaki risk algısını doğrudan yansıtması, bir ülkenin ya da şirketin mali durumu hakkında önemli ipuçları sunar. Örneğin yüksek CDS primi, ilgili tarafın finansal açıdan kırılgan olduğunu gösterirken, düşük prim daha sağlam bir mali yapı anlamına gelir.
Dolayısıyla CDS yalnızca riskten korunma aracı olarak değil aynı zamanda ekonomik güvenin, piyasa beklentilerinin ve finansal istikrarın bir ölçütü olarak da işlev görür.
CDS (Kredi Risk Primi), hesaplaması sırasında ilk olarak temerrüt olasılığı belirlenir. Ardından genellikle yıllık olarak ödenen CDS prim oranı belirlenir ve prim hesaplaması yapılır. Son adımda ise CDS’nin fiyatı belirlenir ve bu, takas edilen bir ödeme akışının mevcut değerini bulmayı sağlar.
CDS primi genel olarak baz puan (bps) cinsinden ifade edilir. 1 baz puan, %0,01'lik denk gelir. Örneğin 250 baz puanlık bir CDS primi, bir yatırımcının yılda %2,5 oranında sigorta primi ödeyeceği anlamına gelir. CDS priminin formülü ise aşağıdaki gibidir;
CDS hesaplamasında temel olarak dikkate alınan unsurlar şöyle sıralanabilir:
Temmerrütün ne olduğunu ve nasıl hesaplandığını incelemek isterseniz Temerrüt Nedir, Temerrüt Faizi Nasıl Hesaplanır? Faiz Oranları başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
CDS’nin kaç olması gerektiği hakkında net bir değer vermek pek mümkün değildir. Kredi risk primi, ekonomisi güçlü olan ülkelerde genel olarak düşük seviyededir. Ancak ekonomisi dalgalı olan ülkelerin kredi risk prim oranı daha yüksektir. Bu oranların değerlendirilmesi sırasında 300 baz puan üzerinde olan ülkeler genel olarak daha kırılgan ekonomik koşullar taşır.
Kredi risk priminin düşmesi, borçlu olan tarafın kredi itibarının arttığını göstermesinin yanı sıra temerrüt riskinin azaldığına da işaret eder. Bu düşüklük, finansal piyasalarda güven algısının oluşması ve borç maliyetlerinin düşmesi şeklinde de yorumlanabilir. Kredi risk priminin şirketler açısından düşük olması ise daha uygun sermayeye sahip olma anlamına gelir. Bu durum, ekonomik istikrarın ve mali disiplinin güçlü olduğuna işaret eder.
Kredi risk priminin düşmesi halinde oluşabilecek etkiler şu şekilde sıralanabilir;
CDS’nin yükselmesi, ülkeye yapılan yatırımların azalmasına işaret eder. Risk primi yüksek olan bir ülkeye yatırım yapmak daha maliyetli olduğu için uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetleri de o kadar yüksek olur. Ayrıca borçlunun temerrüde düşme riski de bir o kadar fazladır. Bu durum ise genellikle ülkedeki politik istikrarsızlığın arttığını gösterir.
Kredi risk priminin yükselmesi, yatırımcının güven eksikliği yaşamasına neden olur. Örneğin Türkiye’nin kredi risk primi yüksek ise borçlarını geri ödeme kapasitesi de bir o kadar zayıftır.
CDS değeri; bir ülkenin ya da şirketin finansal sağlığı açısından kritik bilgiler sunar. Bu değer jeopolitik, mali ve siyasi açıdan büyük öneme sahip olduğu gibi kredi güvenliği açısından da son derece önemlidir. Bir ülkenin ya da şirketin ekonomik gücünü ve dış kaynağa erişimini gözlemleyebilmek açısından CDS değerine dikkat edilir. Bu değerin önemi ise birkaç unsur ile açıklanabilir;
Kriter | Önem |
---|---|
Jeopolitik Açıdan | Bir ülkenin jeopolitik riskleri göz önünde bulundurulduğunda, iç dinamiklerin önemi oldukça yüksektir. Olası bir iç karışıklık ve ülkeler arası oluşan sonuçlar, CDS’lerin yükselmesine neden olur. |
Mali Açıdan | Mali riskin oluşması, enflasyon verilerinin dalgalanması ve işsizlik oranların artması gibi durumlar mali riskin artmasına neden olur. |
Siyasi Açıdan | Bir ülkede siyasi istikrarsızlığın bulunması, CDS değerinin artmasına neden olur. |
Kredi Güvenliği Açısından | Kredi güvenliği, ülkeler ya da şirketler açısından önemlidir. Ülkenin borçlarını ödememe ihtimali düşükse güven algısı yükselir. Ancak borç geri ödememe riski artarsa güven algısı düşer. |
CDS değeri yorumlanırken enflasyon, ekonomik istikrarsızlık, arz ve talep gibi unsurlara dikkat edilir. Bir ülkenin ya da şirketin alım gücü düşerse, yatırım oranlarında da azalma meydana gelir. Bu süreç içerisinde ülke ya da şirket, kredi ve yatırım açısından riskli olarak değerlendirilebilir. Risk primi yüksek olan bir ülkeye yatırım yapmak da oldukça maliyetlidir. Öte yandan yüksek prim, yatırımcıların güvenini kaybettiğine ve borçların geri ödenmeyeceğine dair olumsuz senaryoların arttığını gösterir.
Kredi risk priminin yükselmesi durumunda ekonominin iyileşmesi için bazı önlemlerin alınması gerekir. Değerlendirme sırasında yatırımcıların gelecekteki riskler için analiz yapması ve tahminde bulunması önemlidir. Örneğin ülkedeki siyasi belirsizlik yüksekse risk primleri de artış gösterir. Bunun sonucunda ise belirsizlik artar ve borç geri ödememe riskinde yükselme meydana gelir.
Geçmiş yıllara göre CDS değerini yorumlamak, ülkenin ekonomik gücünün analiz edilmesine yardımcı olur. Bu kapsamda CDS’nin yıllara göre farklı seyirler izlemesi, ekonomik performansın yanı sıra siyasi istikrar ve dış ilişkiler açısından da büyük öneme sahiptir. Öte yandan bu yorumlamanın amacı, kur dalgalanmaları, küresel risk artışı, normalleşme sinyalleri ve güven artışı gibi durumların gözlemlenmesine imkan tanır.
Yorumlama sırasında ilk adım temerrüt olaylarının incelenmesidir. Bu süreçte hangi dönemlerde temerrüt olduğu ve ülkenin bu süreçte nasıl bir değişim izlediği analiz edilebilir. Ardından daralma ve büyüme gibi durumların analiz edilmesi ve değişimin değerlendirilmesi için genel ekonomik koşulların incelenmesi gerekir. Öte yandan kredi notları CDS geçmişi ile doğrudan ilişkili olduğu için kapsamlı bir karşılaştırma yapılması önemlidir.
5 yıllık CDS, ülkelerin ya da şirketlerin 5 yıl boyunca borcunu ödeyememesi durumuna karşı koruma imkanı sunan kredi risk primi türüdür. Bu prim türü genel olarak finansal piyasalarda sık tercih edilir. Eğer bir borçlunun kısa ve orta vadeli kredi riski ölçülmek istenirse, 5 yıllık CDS primi oranlarına dikkat edilir. Öte yandan bu prim türü, yatırımcıların risk algısının ölçümlenmesine yardımcı olur ve genel olarak risk algısının göstergesi kabul edilir.
10 yıllık CDS, ülkelerin ya da şirketlerin 5 yıl boyunca borcunu ödeyememesi durumuna karşı koruma imkanı sunan kredi risk primi türüdür. Bu prim türü genel olarak uzun vadeli risk değerlendirmelerinde sıkça kullanılır. 10 yıllık CDS primi, borçlunun uzun vadede finansal sağlamlığını değerlendirmeye de yardımcı olur. Öte yandan istikrarlı risk profilinin analiz edilmesine de imkan tanır.
Evet, kredi risk priminin düşmesi genellikle iyi bir durum olarak değerlendirilir. CDS düşmesi, ülke ya da kurum içi risk algısının azaldığına, yatırımcı güveninin arttığına ve faiz oranlarının düşebileceğine işaret eder. Ayrıca bu durum, ekonomik istikrar desteği verilmesine de imkan tanır.
CDS yükselirse, Eurobond fiyatları düşüş eğilimine geçer. Eurobond getirileri ters orantılı sonuçlandığı için getiri artarsa mevcut Eurobond’ların piyasa değeri düşer. Yatırımcılar da daha fazla risk primi talep edebilir.
Türkiye’nin CDS’i, 2025 yılı itibarıyla 276.75 baz puan olarak bilinmektedir. Geçmiş dönemlerde bu oran 300 ila 370 aralığına kadar çıksa da mevcut düzey, orta-yüksek olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’nin CDS primlerinin yüksek olmasının nedenl, ülkede yaşanan ekonomikk kırılganlıklar, kur döngüsünde yaşanan belirsizlikler, yabancı yatırımcıların çıkışı ve siyasi belirsizliklerdir. Ayrıca yatırımcı güveninin az olması da Türkiye'deki CDS primlerinin yükselmesine neden olmaktadır.
Türkiye, son 12 yıl içerisinde en yüksek CDS primi seviyesini 2022 yılında gördü. Bu kapsamda kredi risk primleri 01/06/2022 tarihinde 838,23 seviyesini gördü.
Kategoriler: Kredi Notu, Günlük Yaşam
Gizem Yıldırım
Finans Yazarı