Finansal analiz yaparken kullanılan kavramlar, yatırım kararlarının isabetli olması açısından büyük önem taşır. Bu yazımızda, özellikle şirket değerlemesinde sıkça karşılaşılan defter değeri kavramını kapsamlı biçimde ele alıyoruz. İçeriğimizde defter değerinin nasıl hesaplandığından bu değerin nasıl yorumlanması gerektiğine, yüksek ya da düşük olmasının ne anlama geldiğinden piyasa değeriyle arasındaki farklara kadar birçok konuya değiniyoruz. Ayrıca defter değerinin kaç olması gerektiği sorusuna netlik kazandırırken hisse fiyatının defter değerinin altında olması durumunu da açıklıyoruz.
Defter değeri, bir şirketin muhasebe kayıtlarına göre sahip olduğu gerçek değeri ifade eder. Defter değerinin temelini, şirketin tüm varlıklarından borçlar çıkarıldığında elde edilen özsermaye oluşturur. Özsermayenin işlem gören hisse sayısına bölünmesiyle ise hisse başına düşen defter değeri hesaplanır.
Yani hisse başına düşen defter değeri, şirketin satılması durumunda her bir ortağın eline geçebilecek net varlık miktarını gösterir. Aynı zamanda defter değeri bir hissenin pahalı mı yoksa uygun fiyatlı mı olduğunun anlaşılmasını sağlar. Bu nedenle defter değeri, bilinçli yatırım kararları almak için temel araçlardan biri olarak görülür.
Net Bakiye
₺103.614,24
Oran i
%48,50
Net Kazanç
₺3.614,24
Defter değeri için sabit bir referans değeri yoktur. Çünkü bu değer, her şirketin faaliyet gösterdiği sektöre, iş modeline, yapısına ve büyüme potansiyeline göre değişiklik gösterir. Bazı sektörlerde rekabet çok yoğun olabilir ve bu durum defter değerlerinin yüksek olmasına yol açabilir. Buna karşılık, rekabetin az olduğu sektörlerde düşük defter değerleri normal karşılanabilir. Bu nedenle tek başına defter değerine bakmak yerine, piyasa değeri ile karşılaştırmak daha sağlıklı bir yaklaşımdır.
Piyasa değerinin defter değerine bölünmesiyle elde edilen oran, hisse senedinin borsada defter değerine göre nasıl fiyatlandığını gösterir. Genel olarak bu oranın 1 civarında olması beklenir. Yani piyasa değeri defter değerine eşitse, hisse senedi gerçek değerine yakın işlem görüyor demektir.
Oran 1’in altındaysa, hisse şirketin varlıklarına kıyasla daha ucuza satılıyor olabilir. Oran 1’in üzerindeyse, hisse senedi piyasada daha yüksek fiyattan işlem görüyor olabilir. Ancak bu oranı tek başına değerlendirmek yanıltıcı olabilir. Şirketin genel finansal durumu, sektör dinamikleri ve gelecekteki beklentilerle birlikte analiz etmek daha sağlıklı sonuçlar verir.
Defter değeri hesaplama işleminde ilk olarak şirketin toplam varlıkları ile toplam borçları arasındaki fark alınır. Ortaya çıkan tutar, şirketin ortaklarına ait gerçek mal varlığını yani özsermayeyi temsil eder. Bu değerin hisse sayısına bölünmesiyle de hisse başına düşen defter değeri bulunur. Hesaplamanın formül hali ise aşağıdaki gibidir:
Örneğin, bir şirketin toplam varlıkları 900 milyon TL, borçları ise 250 milyon TL olsun. Bu durumda şirketin özsermayesi, yani net mal varlığı 900 milyon TL’den 250 milyon TL çıkarılarak 650 milyon TL olarak hesaplanır. Şirketin piyasada toplam 35 milyon hissesi varsa, hisse başına defter değeri 650 milyon TL’nin 35 milyona bölünmesiyle 18,57 TL olur. Bu değer, şirket kapanacak olsa bir hisse sahibinin teorik olarak eline geçebilecek miktarı gösterir.
Ancak defter değerini hesaplarken şirketin faaliyet gösterdiği sektörü de dikkate almak gerekir. Bazı sektörlerde şirketin değeri, somut varlıklara dayanır. Bu tür sektörlerde defter değeri genellikle daha belirleyicidir. Ancak teknoloji ve yazılım gibi alanlarda durum farklıdır. Ayrıca rekabetin yoğun olduğu sektörlerde şirketler değer kazanmak için sürekli yatırım yapmak zorunda kalabilir. Bu da defter değerini doğrudan etkileyen bir faktördür.
Defter değeri, bir şirketin finansal durumunu değerlendirmede yararlı bir gösterge olsa da tek başına yatırım kararı vermek için yeterli değildir. Bu değeri doğru yorumlamak için birkaç önemli kriter birlikte ele alınmalıdır. İlk olarak, hisse senedinin piyasa fiyatı ile defter değeri arasındaki ilişkiye bakılmalıdır.
Eğer hisse fiyatı defter değerine eşit ya da daha düşükse, bu durum hissenin piyasa tarafından olduğundan düşük fiyatlandığını gösterebilir ve potansiyel bir alım fırsatı olarak yorumlanabilir. Ancak bu durumun geçerli sayılabilmesi için sektör dinamiklerinin de göz önünde bulundurulması gerekir. Ayrıca defter değeri her sektörde aynı şeyi ifade etmez. Defter değerinin şirketin gerçek potansiyelini tam olarak yansıtmadığı, rekabet farklılıklarının olduğu sektörler olabilir.
Defter değerini yorumlarken, bu değeri oluşturan varlıkların kalitesi ve likiditesi de değerlendirilmelidir. Kolayca nakde çevrilebilen, sağlam ve güvenilir varlıklar defter değerini daha anlamlı kılar. Buna karşın satılması zor, değeri belirsiz ya da şüpheli varlıklarla şişirilmiş bir defter değeri, yatırımcıyı yanıltabilir. Ayrıca şirketin borç ödeme gücü de defter değeri yorumlarken dikkate alınmalıdır.
Teminat mektubunun ne işe yaradığını, nasıl alındığını ve en kolay hangi bankalardan temin edilebileceğini öğrenmek istiyorsanız, Teminat Mektubu Nedir, Nasıl Alınır? En Kolay Veren Banka başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz.
Hayır. Defter değerinin yüksek olması, genelde şirketin güçlü bir finansal yapıya sahip olduğu izlenimini verse de durum daha farklıdır. Çünkü defter değerinin yatırım açısından ne anlama geldiği sadece rakamın büyüklüğüne değil, onu etkileyen birçok unsura bağlıdır. Yani yüksek defter değeri iyidir demek her durumda doğru olmayabilir.
Yüksek bir defter değeri, şirketin varlıklarının borçlarına oranla fazla olduğunu ve özsermayesinin güçlü olduğunu gösterir. Bu durum, özellikle varlık temelli iş modellerine sahip şirketlerde olumlu bir işaret olabilir. Ancak bazı şirketlerin değerinin büyük kısmı fiziksel olmayan unsurlardan oluşur. Böyle şirketlerde defter değeri şirketin gerçek potansiyelini tam olarak gösteremez. Bu tarz firmalar, defter değeri düşük görünse bile piyasada yüksek değerleme alabilir çünkü yatırımcılar esas olarak gelecekteki büyümeye odaklanır.
Bu noktada devreye piyasa değeri / defter değeri oranı girer. Bu oran, bir hissenin piyasada defter değerine göre nasıl fiyatlandığını anlamaya yardımcı olur ve bu oranın birin altında olması genelde hissenin ucuz olduğu anlamına gelir. Ancak bu da kendi başına yeterli değildir. Şirketin kârlılığı, borç yükü, büyüme beklentileri ve bulunduğu sektör gibi birçok faktör dikkate alınmalıdır.
Yatırım yaparken bir şirketin gerçek değerini anlamak önemlidir. Ancak bu değeri ölçmek için kullanılan bazı finansal göstergeler zaman zaman birbiriyle karıştırılabilir. Özellikle defter değeri ile piyasa değeri, sıkça karşılaştırılan ancak farklı anlamlara gelen iki ayrı kavramdır. Bu iki göstergenin hangi açılardan ayrıldığını açık ve net şekilde görmek için aşağıdaki karşılaştırma tablosunu inceleyebilirsiniz.
Kriter | Defter Değeri | Piyasa Değeri |
---|---|---|
Tanım | Şirketin muhasebe kayıtlarına göre varlıklardan borçların çıkarılmasıyla kalan özsermayedir. | Şirketin borsada işlem gören toplam değeridir. |
Hesaplama Yöntemi | Özsermaye / Hisse Sayısı | Hisse Fiyatı × Hisse Sayısı |
Veri Kaynağı | Finansal tablolar (bilançolar) | Piyasa beklentileri ve yatırımcı algısı |
Gösterdiği Değer | Şirketin net varlık değeri | Şirketin borsa tarafından biçilen toplam değeri |
Kullanım Alanı | Şirketin finansal sağlamlığını ve maddi varlık gücünü ölçmek | Yatırımcıların beklenti ve güven düzeyini analiz etmek |
Hisse Değerine Etkisi | Piyasa değeriyle kıyaslandığında hisse fiyatının ucuz/pahalı olup olmadığını gösterir. | Doğrudan hisse fiyatını oluşturur. |
Değişkenlik Nedenleri | Varlıkların değerlemesi, amortismanlar, borçlar vb. | Piyasa koşulları, arz-talep dengesi, haber akışı vb. |
Sektörel Farklılık | Fiziksel varlık ağırlıklı sektörlerde daha anlamlıdır. | Tüm sektörlerde farklı anlamlar taşır. Büyüme sektörlerinde genellikle daha yüksektir. |
Zamanla Değişim | Kısa vadede sabit kalabilir. Uzun vadede ise yavaş değişim gösterir. | Anlık olarak dalgalanabilir. Haber ve gelişmelere çok duyarlıdır. |
Bir hisse senedinin piyasa fiyatı, şirketin hisse başına düşen defter değerinden daha düşükse bu, hisse defter değerinin altında işlem görüyor demektir. Yani piyasada o hisseye biçilen değer, şirketin bilançosuna göre sahip olduğu net varlıklardan daha azdır. Bu durum, yatırımcılar açısından hem bir fırsat hem de bir uyarı işareti olabilir.
Eğer sağlam temellere sahip bir şirketin hissesi defter değerinin altındaysa, bu bazen hisse senedinin gerçek değerinin altında kaldığını gösterebilir. Böyle bir durumda, yatırımcılar için hisse ucuz görünür ve potansiyel kazanç fırsatı sunar. Bu nedenle değer yatırımcıları bu tür hisseleri özellikle takip eder. Ancak her düşük fiyatlı hisse iyi bir yatırım anlamına gelmez.
Bir hissenin defter değerinin altında işlem görmesi aynı zamanda piyasadaki olumsuz beklentilere de işaret edebilir. Şirketin kârlılığında düşüş, yönetim sorunları, yüksek borç yükü ya da sektörel riskler gibi nedenlerle yatırımcılar şirketin geleceği konusunda temkinli davranıyor olabilir. Bu da fiyatların baskılanmasına yol açar.
Kategoriler: Ekonomi, Günlük Yaşam
Deniz Durur
Finans Yazarı